Muhammed Fâzıl doğmadan çok seneler evvel başlayan Rus harbi İmam Şamil'in esareti ile sona ermiş, Şamil bütün aile efradı ile Rusya'ya götürülmüştü. Rusya'da İmam Şamil'in oğlu Gazi Muhammed'in zevcesi vefat eder. Zevcesinin vefatına çok üzülen Gazi Muhammed teessüründen hastalanır. İmam Şamil, küçük yaşından beri kendine
İyi bir tefekkür, durmayı gerektirir. Bir kere koşmanın tadını alan insan hep koşmak ister. Bu Müslümanların bir kısmında da var olan bir durumdur. Kişi koştuğunda görevini yaptığını ve gayret ettiğini hisseder. İşin aslı mutlu da olur. Zira insan mutluluğunun belası olan can sıkıntısından kurtulur ve koşmak insanı dinç tutar. İnsan adanmaya muhtaç bir varlıktır. Durgun su kokar, koşmamak insanda pek çok şeyi bozar. Anca koşular arasında durup tefekkür etmek doğru bir yönün tayini için elzemdir. Koşan mutlu olur ama başı kesik tavuk gibi koşuşturan bir hedefe ulaşamaz. Dolayısı ile koşmak da gerekir durmak da. Koşmadan deneyimlenemez, durmadan tefekkür edilemez. Koşmak müşahedenin, durmak derinleşmenin kaynağıdır. Ne kadar koşulup ne kadar durulacağında mizaç da etkilidir.
Reklam
Bakınız çocuğunuzun oynadığı oyunu oynamak, o oyunu onaylamak ya da izlediği şeyi doğru bulmak değildir. Maksa- dımız birlikte bir şeyler yaparak iletişim zemini oluşturmak. Çocuklarımızla olan iletişim konularımızı şöyle bir göz önüne getirsek okul ve ev harici bir muhabbetimiz yok. Çocukla ya okul hayatını konuşuyoruz, dersleri, ödevleri, sınavları ya da ev işlerini konuşuyoruz, yemek yedin mi, odanı ve kıyafetlerini topladın mı gibi. Başka konu yok konuştuğumuz. İşte bu yüzden çocuklarımızın gündemine ve dünyasına girip onlarla onların dilinden konuşmamız ve iletişim kurmamız şart. Yoksa bizi muhatap almamaya devam edecekler.
Sayfa 92
Justine'in günlüklerinden birinde bir bölüm var, şimdi onu düşündüm. Beyinlerin, düşüncelerin bir çakışması olarak âşık olmayı düşlemek budalalıktır," diye yazmış. "Aşk, her biri kendi başına büyümeye çabalayan iki ruhun aynı anda ateşlenmesidir. Sanki iki insanın içinde sessizce bir şey patlamış gibi olur. Şaşıran, aklı başından giden âşık, bu olayın çevresinde döner durur, ken- disinin ya da karşısındakinin deneyimini anlamaya çalışıyordur; yanlış bir vericiye uzanan ondaki şükran duygusu sanki dostuyla iletişimi varmış yanılgısını yaratır, ama bu doğru değildir. Sevilen kişi belli bir deneyimi aynı zaman diliminde narsistçe paylaşmaktan öte bir şey yapmamıştır. Başlangıçta sevilen kişinin yanında olma isteği ona sahip olma düşüncesinden gelmez, değişik aynalardaki iki yansıma gibi iki ayrı deneyime karşı karşıya gelme olanağı vermek içindir. İlk bakış, ilk öpüş ya da ilk dokunuştan önce gelen bir istek olabilir bu; tutku, gurur ya da kıskançlıktan önce, dönüm noktası demek olan ilk aşk ilanından önce – çünkü o andan başlayarak aşk yozlaşıp alışkanlık, sahiplik ve bir kez daha yalnızlığa dönüşecektir."
Sayfa 63
Genellikle insan hayatı ansızın yön değiştirir, oraya buraya toslar, sıkışır, kıvranır. Bir yöne doğru giden biri yarı yolda döner, durur, sürüklenir ve yeniden başlar. Neler olacağını bilemeyiz ve sonunda ilk hedefimiz olan yere hiç benzemeyen bir yere varmamız kaçınılmazdır.
Sayfa 309
"Bağışlamak mutluluğun anahtarıdır"
Huzur arayışınıza verilen cevap buradadır. Anlamsız gibi görünen dünyada anlama açılan kapının anahtarı buradadır. Her adımınızda sizi tehdit ederek, huzuru ve sessizliği bulma umutlarınızı yitirmenize sebep oluyor gibi görünen tehlikelerden kurtuluş yolu buradadır. Tüm sorularınız burada cevaplanıyor ve şüphe bitiyor. Bağışlamayan zihin korku
Sayfa 121
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.