Mü'min kimse kardeşi hakkında ancak hayrı düşünür ve ondan daima özür diler. Şayet benim hakkımdaki zan ve şüphelerine hâkim olamıyorsan en azından onları içinden atmaya çalış veya onları başkasına kesinlikle anlatma. Bilakis hemen yanıma gel ve onu bana anlat ki, gerçeği sana açıklayabileyim. Bu iki durum arasında sana en yakın olan yol, elbette ki doğru olanıdır.
Sayfa 30
“Çocuklarımıza, kücük yaşlardan itibaren neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretmek, dinî motifleri kullanmak bilime aykırıdır. Bırakın büyüyünce kendisi karar versin." görüşü yanlıştır. Eğitime bomba koymaktır. Bunlar, milletimize düşman olan unsurların sinsi, yıkıcı ve bölücü görüşleridir. Doğrusu: İnsan yavrusu her şeyi sonradan öğrenir. Hayvan yavrusu öğrenmiş olarak doğar. Cevherine ne konmuşsa doğar doğmaz uygular. Bir ördek yavrusu yumurtadan çıkar çıkmaz yüzer, yüzmeyi öğrenmesine gerek yoktur. Bir insan yavrusu suya atlarsa boğulur. Ona yüzmeyi öğretmemişsek büyüyünce de boğulur. Yüzmeyi küçük yaşta öğretmek şarttır.
Sayfa 227 - BkyKitabı okudu
Reklam
Bizim çektiğimiz acıyı gerçekte kimse bilmiyor. Bir gün büyüyüp de geriye dönüp baktığımızda tüm bu acı ve kederlerin ne kadar saçma olduğunu hayal meyal hatırlatacağız belki de. Fakat tam bir yetişkin oluncaya dek geçecek olan bu uzun ve korkunç süreyi nasıl geçirmeliyiz ki? Kimse bunu öğretmiyor. Kendi haline bırakılması gereken kızamık gibi bir şey mi bu acaba? Ama kızamıktan ölenler, gözlerini kaybedenler de var. Kendi haline bırakmak olmaz. Günlerimizi böyle kâh bunalıp kâh kafamız atarak geçirirken, içimizden geri dönüşü olmayan yollara sapıp tüm hayatı harabeye dönenler, hatta canına kıyanlar bile çıkabiliyor. Olan olduktan sonra ahali, "Tüh, az daha yaşasaydı, anlayacaktı, biraz daha büyüseydi her şey doğal akışına girerdi," diye istedikleri kadar pişman olsunlar faydası yok. Kendilerini bizim yerimize koysalar, tüm o acıları çekerken dayanabildiğimiz yere kadar dayanıp, belki biri faydalı bir şey söyler diye dikkat kesildiğimizde, karşılığın da hep aynı yavan tavsiyelerin, teskin edici sözlerin tekrarlandığını, nasıl utanç içinde yüzüstü bırakıldığımızı görecekler. Sadece bugünü düşündüğümüz sanılmasın. Uzaklardaki dağları parmakla gösterip, “Oraya çık da bir bak, her şey daha net görünecek,” dediklerinde eminiz doğru söylüyorlar, bundan şüphemiz yok ama bu korkunç karın ağrısına rağmen, ağrıyı görmezden gelenlerin, “Hadi, hadi, az kaldı, şu dağın tepesine çık tamam”dan başka bir sözlerini işitmiyoruz. Birileri kesin yanlış yapıyor.
ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI
Yaptığı iyiliği başkaları duysun diye, kendisine daha fazla değer verilsin diye yapan, doğruluğu dillerde dolaşmak koşuluyla doğru olan adamdan pek hayır gelmez..
Din konusunda kafa karışıklığı, pek itiraf edilmese de yaygın bir durumdur. Zaman zaman, "kime inanacağımızı şaşırıyoruz!" şeklinde sözlere rastlamak mümkündür. Bu kafa karışıklığı ya bilgi ve bilinçten yoksun tepkisel/yüzeysel dindarlığa ya da yine bilgi ve bilinçten yoksun tepkisel din karşılığına yol açmaktadır. Bu durum, toplumda iletişim kanallarının tıkanmasını da beraberinde getirmektedir. Oysa din, temel iletişim kodlarını bünyesinde taşır. Din konusunda en azından özgürce düşünebilecek kadar doğru bilgi sahibi olan kimseler, tercih ve duruşları ne olursa olsun, birbirlerini daha iyi anlayabilirler. Bir yanlışa hemen dikkat çekelim: Din konusunda bilgi sahibi olmak, dindar olmak anlamına gelmez; dindarlık, bireysel bir tercihtir. Ancak bu toplumda birlikte yaşamak, birbirimizi anlamak için çaba sarf etmeyi bir sorumluluk olarak bize yükler.
Sayfa 114 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Tağutları, onların küfür olan sistem ve kanunlarını övmeye ve savunmaya devam eden kişi, küfrün kapılarından girmiş olur. Onları Müslümanlardan daha üstün gören ve gösterenler ise bunlardan daha kötüdür. İslam'da şahıs diktatörlüğünün, demokraside ise özgürlüğün olduğunu söyleyerek, demokrasiyi İslam'ın hükümlerinden üstün görenler tağutlar gibidirler. Küfür kanunlarını İslam'ın hükümlerine tercih edenler hakkında Allahu Teala şöyle buyurur: "Kendilerine Kitap'tan nasip verilenleri görmedin mi; putlara ve batıla iman ediyorlar, sonra da kafirler için: 'Bunlar, Allah'a iman edenlerden daha doğru yoldadır'diyorlar. Bunlar, Allah'ın lanetlediği kimselerdir; Allah'ın lanet ettiği kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın." Nisa 51,52
Sayfa 113 - İlmi eserlerKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.