Ben aykırıyım bayım Bir çiçeği koparmadan koklamayı bilmiyorsunuz bayım. Bir kadınla sevişmeden sevmeyi, Dövüşmeden barışmayı. Siz insan olmayı hiç denemediniz bayım... Ne güneşin küfür yemediği kaldı sizden ne yağmurun. Çamurun içinden çıktık diyorsunuz ya hani, Siz o çamuru bile kirlettiniz bayım. Yaşıyorsunuz ama yaşattığınız kaç umut kaldı
Manisa'da yangın çıkar uçak helikopter üst üste gider ki doğru olan ama Mardin'e gelince şehir yanıyor kül oluyor helikopter daha yeni geliyor onlarca yüzlerce can gitti yazıklar olsun...
Reklam
MODRENİN İÇİNDEN GELENEK ÇIKARMAK...
- "(...)Maziye bağlılık şuurunu yitirdiğimiz, geçmişin mânâ ve kültür âlemine âit kurallar bütününden koptuğumuz, modernin içinden gelenek çıkarmaya soyunduğumuz Batı dışı modernleşme sürecimiz, böyle bir süreçtir. Bu devşirme kültür süreciyle birlikte, peyderpey İslâm’ı ihsan veçhesiyle algılama, hayatı estetiğin içinden yaşama imkânını da,
+514
Gerçekten hayatın anlamı ve ondan ne istediğimiz üzerine başka şeylere oranla o kadar az zaman ve enerji harcıyoruz ki. Hiçbir arayışın içinde değiliz. Nasıl denk gelirse öyle yaşayıp gidiyoruz. Bir yandan acı çekiyoruz bir yandan ölüyoruz ama diğer yandan her şeyi olduğu gibi kabul ediyoruz. Çok doğru, hayata dair düşünce ve onunla olan ilişkilerimiz değişmediği sürece hiçbir şey değişmeyecek. Çok açık.
Pyotr Demyanoviç Uspenski
Pyotr Demyanoviç Uspenski
Pirim Abdal Musa Nasihat-Namesi
Evvel sırrını kavî (sıkı) sakla, çok söyleme, muîn ol, kavgalı yerden kaç, bilmediğin kişiye (mukârin) yakın olma, düşmanlığı sabit olan kişi ile dost olma, bir kimsenün başına gelen musîbetüne gülme, senden ulu kimesnelerle mücadele etme, doğru (müstakim) ol, musibete sabreyle, önce düşün, (fikir idüb-düşünüb) sonra söyle, her çocuk ve kadına sır
Ölü Ozanlar Derneği Kitap + Film
Kitabını okuduğum daha sonra filmini izlemiş olduğum bu harika eser adına bir ileti paylaşmak istedim. Aslında bunu bir konsept olarak "Beyaz perdeye aktarılan kitaplar serisi" olacak şekilde diğer eserler içinde uygulamak fena bir fikir değil sanırım. Çünkü iki ayrı sanat dalı olan edebiyat ve sinemanın esasında birbiriyle oldukça bütünleşik olduğu gerçeğinden hareketle, bu iki dalın birbirine kaynak olup, birbirini beslediği örnekleri sunmak ve beraber değerlendirmek bence çok daha anlamlı. Esere dönecek olursak eğer; film de en az kitap kadar etkileyici. Hatta eseri okurken hissedemediğim ya da farkına varamadığım belli duygu ve düşünceleri filmin oldukça etkili bir şekilde aktarmayı başardığını söyleyebilirim. Ayrıca oyuncuların birbiri ile uyumu, yansıtılan bağın samimi ve gerçekçi olmasını sağlayarak sizi sanki Welton akademisinin bir üyesiymişsiniz gibi okulun ve hikayenin içine çekiyor. Ayrıca bu eser, yazımın başında belirttiğim "filmi olan kitaplar" kategorisinden çok "kitabı olan filmler" kategorisine alınırsa daha doğru olacak. Nitekim eser öncelikle bir film olarak seyirciye sunulmuş sonrasında ise bir kitap olarak okur karşısına çıkmış. Buna ilaveten, kitap ve filmin birbiriyle oldukça uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Son olarak filmin En iyi özgün senaryo Oscar'ı olmak üzere birçok adaylık ve galibiyet almış olduğunu da -başarısına vurgu yapmış olmak adına- belirtmeden geçmeyelim. "Ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben hep daha az kullanılanı seçtim. Bu hayatımdaki tüm farkı yarattı." İyi Seyirler.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.