Sandor Marai nin okuduğum ilk kitabıydi. Eser bana standart bir okuma deneyimi sundu.
Buda'da Bir Boşanma aslında iki bölümden oluşuyor, ilk bölümde yargıç Kristof Komives'i ve eserin yazıldığı iklimi tanıyoruz. İkinci bölümde ise Komives'lerin misafiri sahneye çıkıyor ve olaylar gelişiyor.
Eserin ilk bölümü bence fazlasıyla sıkıcı ikinci bölüm ise daha akıcıydı. İkinci bölüm akıcı olmasına rağmen sonu çok kolay tahmin edilebilirdi.
Genel olarak saplantılı insanları özellikle de aşk teması etrafındaki saplantılı tutumları sevmiyorum. Eser de bu çerçevede ilerliyor.
Bana göre vasat bir eser. Büyük bir zevk aldığımı söyleyemem. Standart bir okuma deneyimi sundu. Eseri tavsiye edemem, kötü de diyemem. Kısa bir zaman sonra hakkında pek de bir şey hatirlamayacagim, küçük bölümlerin aklımda kaldığı bir eser olacak.
Korkarım sevgili doktor, bu mektuba kendimi üzerek başlayacağım
Çabuk büyüyen bir çocuk gibi,
Ceplerimin nerede olduğunu unutacağım önce
Ve mazi gizlenecek bir yer bulamayacak kendine.
|Kemal Sayar - Ruknettin'in Kalbi İçin Kehanetler
Hastanenin merdivenlerinden aşağı yukarı inip çıkıyordum. Ameliyathanede kol bacak kesiyorlar, kafatası açıyorlar, göğüsten, karından kurşun çıkarıyorlardı. ''Hemşire Ayşe pamuk, Hemşire Ayşe gaz, Hemşire Ayşe kloroform ver; hemşire Ayşe hastanın başını biraz aşağıya indir.'' Kafamda hep böyle doktor kumandaları ötüyordu. Güya hastanedeymişim gibi bütün yaralı ordu elimden geldi geçti. Çıplak göğüsleri kırmızı yaralar içinde, genç yüzleri ıstırapla mütekallis gözleri sevgililerin acı hayâlatıyla dolu, ince uzun vücutlarıyla birçok zabit doğradık durduk. Sonra ne kadar nefer vardı. Esmer, dört köşe, hiçbir kasırganın koparamayacağı meşe kütüklerine benzeyen kavi vücutlarıyla mütemadiyen bıçak altında inlediler.
mütekallis: gerilen
hayâlat: hayaller
kavi: dayanıklı, güçlü, zorlu
mütemadiyen: sürekli, aralıksız
Çankaya Köşkü meşhur sofralarının müdavimi Atatürk'ün silahşörü Recep Zühtü Soyak'ın kadın cinayeti davasını gazeteler nasıl görmüş bir bakalım. Tek parti iktidarının sansürcülüğünün prototipini de görebilirsiniz. Günümüz iletişim başkanlığının muazzam sansürcülüğünü de algılayabilirsiniz.
Fatma Medeniye Cinayeti
Vahdeddin'in hat hocası olan Hattat Mehmet Sabri Bey'in kızı “Fatma Medeniye Hanım” ile on yıl kadar birlikte yaşayan Recep Zühtü, 10 Şubat 1935'te kendini aldattığı gerekçesiyle Fatma Medeniye'yi vurarak ölümüne yol açtı. Soyak, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin başhakemi Mazhar Osman'dan cinnet raporu istenmiş ama alamamıştır. Rapor ancak eski asistanı Profesör Fahrettin Kerim Gökay ve ekibi tarafından verildi. Akıl ve sinir hastası olduğuna dair doktor raporu nedeniyle yargılanmadı; cinayet böylece örtbas edildi. Ceza almadı. Aksine ödül verir gibi Zonguldak milletvekili yapıldı. Fahrettin Kerim Gökay daha sonra İstanbul valiliği ile taltif edildi.
Çankırı hapishanesinde ya tarken halkın "Burada doktor varmış" diye getirdiği hastalarla ilgilendi. Serbest kaldığı zamanlarda mahallede yoksullara ücretsiz baktı. Sağlığını korumanın ahlaki -ve komünist- bir görev olduğunu telkin ederdi çevresindekilere.