İlk öykünün ilk cümlesinden mülhem:"Şimdi Güray Süngü deyince insanın aklına tuhaf şeyler geliyor."Tuhaf bir üslup ve bu üsluba yaraşır karakterler.
Burada,bu öykülerde normal olarak kabul ettiğimiz insanlara yer yok.Herkes acayip ucube,deli kaçık,yarım buçuk.Uçurumlardan yuvarlanmış,yuvarlandıkça parelenmiş,pare pare parelendikçe fazlalıklarından arınmış bir şekilde dibe vurmuş taşlar misali bu insanlar.Nihayetinde yontulmuş,bir şekle bürünmüşler.Fakat kendilerine hiçbir duvarda yer bulamamış,ortada kalmışlar.
Abdurrahim Karakoç 'un"Fikren işkencedeyim,ruhen cezadayım ben/Sanki tek başımayım tek kişilik mahşerde"dediği yerdeler.Ve bulundukları yerin rezil rüsvaylığının,çıldırmışlığının keyfini sürüyorlar.Amiyane tabirle "hâlimiz itten beter keyfimiz paşada yok" mertebesindeler.Akılları uçmuş,delirmişler ama bulmuşlar kendilerini.İnsanın kendini bulması için önce yitirmesi gerekirmiş.Yitirip araması...
"Ne olmak istiyorsak şu anda o değiliz.Ve ne olacak isek,henüz o değiliz.Ama bir zamanlar ne idi isek, artık o da değiliz."İsmet Özel