"Ruhunu ve aklını onarmasını Rabb'inden dile."Rabb'im beni göz açıp kapayıncaya kadar nefsimle baş başa bırakma!" diye dua et. "Beni kendi zayıf duygu ve düşüncelerimle, bu dar bakış açımla baş başa bırakma Rabb'im!" diye Allah'a yalvar."
Sayfa 51 - Hayy kitapKitabı okuyor
Hz Muhammed SAS +3
110: Ebû Mes'ûd Ukbe ibn Âmir el Ensârî el Bedrî (Allah ondan razı olsun) şöyle demiştir: Sadaka ayeti: "Bunun içindir ki, ey Peygamber! Bundan sonra artık onların mallarından zekat al ki; bununla onları günahlarından temizleyesin, onların sevaplarını artırıp, yüceltesin ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlar için bir huzur vesilesi olacaktır; ve bütün bunların da üstünde bil ki; Allah her şeyin ve herkesin özünü bilen, mutlak bilgi sahibi olarak olup biten herşeyi işitmektedir." (9 tevbe 103) ayeti inince biz sırtımızda yük taşıyıp hamallık yaparak sadaka vermeye başladık. Bir kimse gelip çokca sadaka verdi. Münafıklar: Gösteriş için veriyor dediler. Bir başka kişi gelip bir ölçek hurma verdi. Yine münafıklar: Allah'ın bunun bir ölçek hurmasına ihtiyacı yoktur dediler. Bunun üzerine 9 tevbe 79 ayeti indi: "Bu münafıklar, Allah (c.c.) yolunda hem vermekle yükümlü olduğundan fazlasını veren zengin mü'minlere, hem de mevcut güçlerinin elverdiği mütevâzi şeylerin dışında verecek şeyler bulamayan, fakir mü'minlere dil uzatıp, onlarla alay eden kimselerdir. Allah onların bu alay ve küçümsemelerini, geri çevirecek ve maskaraya çevirecektir onları. Nitekim onlar için pek çetin bir azap vardır." (Buhârî, Zekat 10; Müslim, Zekat 72)
Reklam
Hadisi şerif (sallallahu aleyhi ve sellem) +2
Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Bir kimsenin cemaatle kıldığı namaz, iş yerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyle ki, bir kişi güzelce abdest alır ve namaz kılmak maksadıyla câmiye gelirse, yani oraya gelmesinin tek sebebi namaz kılmak ise; câmiye gelinceye kadar attığı her adım için bir derece yükseltilir ve bir günahı silinir. Câmiye girdiği zaman da, namazı beklediği sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Bir kimse namaz kıldığı yerden ayrılmadığı sürece melekler: 'Allahım! Ona merhamet et! Allahım! Onu bağışla! Allahım! Onun tövbesini kabul et!' diye dua ederler. Bulunduğu yerde kimseye eziyet etmediği ve abdes- tini bozmadığı sürece meleklerin bu duası devam eder."
Annem geldi ve hemen gitti. - Bana dua et anne! Hiç cevap vermedi. Sadece başını salladı. - Hem de nasıl dua ediyorum, bilsen! Demek istediğini anladım. Bana söylemiyorlar ama, bakışlardan anlıyorum ki, bitkinim. Halimi hiç beğenmiyorlar.
Lütuf ya da yük değil artık bir göğün bırakılması gibi senin bırakılman. Ve genişliği bozkırın bozkırda eksik kalan yaratılma. Dua et ve ağla şimdi çünkü bana ulaşır ağlaman ve acın. Çünkü çok derin bir yerinde varlığımın sana ait bir damar büyümektedir. Çünkü adı eski olandır addır. Konmuştur bir kez varlıktır. Ve son bir bakıştır anlatacak olan. Hiç olmamış ve hayal sanılan kanıtlanmıştır bir kez. Geride sayılar...
Sayfa 106Kitabı okudu
Sabret, Şükret, Duâ et!
Aslında ne kadar varlıklı biri olduğunu hatırla ve daima şükret.
Sayfa 31 - DESTEK YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.