Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dedim, genə durum yazım,,, Özümə bir qəbir qazım..
Neftimizi basdırırlar, Millətə qan qusdururlar, Bir iddəyə qısdırırlar, Qalan qalır acbəsusuz, Cavandısa acdı, quduz. Qırx ildi ki, dustağam mən, Qaralar içrə ağam mən,
Sayfa 56 - Zeka kitab evi/2016/KlassiklerimKitabı okuyor
Ben kız halaya oğlan dayıya tezine daha çok inanıyorum :)
Mitokondrilerin kendi DNA'ları vardır ve diğer DNA'larınızın aksine, neredeyse tüm hücrelerinizdeki mitokondri (bazı istisnalar dışında) yalnız­ca annenizden gelir. Bu da annenizin mitokondri DNA'sını paylaştığınızı gösterir; anneniz de kendi annesiyle, o da onun annesiyle aynı mitokondri DNA'sını paylaşır; ancak baba tara­fından birininkini neredeyse asla paylaşmazsınız. Durum böy­leyken, baba tarafınızdan çok, anne tarafınızdan büyüklerinizle biyolojik bağlantı içindesinizdir. Merak ettiyseniz, tüm bu eks­tra anneanne ilgisinin sebebi, bu şekilde açıklanabilir.
Reklam
غلبه الكفار على المسلمين ليس بنصر انما هو استدراج لهم وامتحان للمسلمين Kafirler yardım olmaksızın müslümanlar üzerine galib olurlar. Ancak bu durum onlar için istidraç müslümanlar için imtihandır.
İnsanlardan korkmak, kızgınlık ve bu kızgınlığın yarattığı düşmanca duyguların dıştan fark edilmesi tehlikesinin doğal bir sonucudur. Ne var ki, tehlike kişinin kendi içinden değil de dıştan gelecekmişçesine algılanır. Dolayısıyla, diğer insanlardan olumsuz davranışlar geleceğini düşünen kişi, aslında kendi olumsuz duygularından korktuğunu göremez. Bir insanın düşmanlık duygularını bastırması kendi seçimi ile olmaz. Bu, refleks türünde bir süreçtir. İnsanın düşmanlık duyduğu kişilerin sevgisine ve desteğine gerek duyduğu ya da böylesi duyguları kendisine yakıştıramaması gibi durumlarda daha da yoğunlaşır.Düşmanca duygularını bastırmak, insana en çabuk yoldan bir güvenlik sağlarsa da, kişinin savaşması gerektiği yerlerde bundan kaçınarak sanki her şey yolunda gidiyormuşçasına davranmasına neden olabilir. Böyle bir durum insanın kendisini daha da savunmasız hissetmesine yol açar.
"1920' de Meclis'e memur olarak girdiğimde hemen dikkatimi ceken durum milletvekillerinin kılık, kıyafet, yaş, kafa yapısı ve görgülerinin başka başka ve çok değişik oluşuydu. (...) Bilgileri ve yetişme ortamlar çok değişik olan bu insanlar bir tek amaç doğrultusunda birleşmişlerdi: Vatan kurtarmak. Bu birleşmeyi saglayan kisi de Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa idi."
Sevgiyle özveride bulunmaya hazır, böyle iyi bir annem olmasaydı sahip olduğum özgür ve mutlu sanatçı yaşamını kurmam mümkün olmazdl. Bunu başarabilmem için o burada sabırla ve kızı yanında olmadan oturuyor, tümüyle umutsuz bir durum olmakla birlikte gizli gizli resimle ilgilenmek için çaba gösteriyordu. ... uzaklarda yaşayan kızına karşı epey yerici bir tutum içindeydi; annemin beni bir dişi aslanın yavrusunu koruduğu gibi savunduğundan ve bu arada o insanların annemin görüşlerinin zaman zaman vardığı çağdaşlık düzeyi karşısında derin bir hayrete düştüğünden emindim.
Reklam
Zira sadakat, dürüstlük, fedakarlık, yakınlık, güven, duygusallık, sabır gibi nitelikleri ancak bir ilişki yaşayarak öğrenebilir ve daha sonra bunlar üzerine bir şeyler inşa edebiliriz. Oldukça çelişkili bir durum. Birçok vasıftan yoksun olduğumuz için bir ilişkimiz yok, ama yoksun olduğumuz bu vasıflan geliştirmek için bir ilişkiye ihtiyacımız var.
208 syf.
10/10 puan verdi
Ütopya - Distopya tezatlığı gibi
Kitabı ikinci okuyuşum çünkü zaman içinde var olan şemalarınızın üstüne yenilerini açınca farklı bakış açılarına sahip olabiliyoruz. Finlandiya'nın geçmişten bugüne geçirdiği eğitim süreci ve eğitim sisteminin mükemmelliğinden bahsedilen kitabın kapak resminde Türkiye'nin olması çok trajikomik bir tez-antitez durum. Kendi ülkemdeki
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201798,8bin okunma
Sorun önyargıların aşılması, bağışlanabilir bir düşüncesizlik veya basit anlamda bir hata olsaydı; ah, sorun keşke böyle bir şey olsaydı! Yersiz kuşkulara kapılmayan sen, her şeyi anlayan ve hissedebilen sen, bu yüzden hayatımdan kaybolup gitmezdin. Fakat durum bu değil ve yine de bu: Uzun süreli bir yoldan sapma beni ciddi ve eksiksiz bir sevgi için yetersiz hale getirdi.
İç savaş için bir dış "patlayıcı fünyeye" ihtiyaç vardır, bu patlayıcı fünyenin Anadolu'ya yabancı ikinci bir millet olarak getirilen Suriyeli Araplar olması tasarlanmıştır. Her ne kadar çok farklı bir teolojik, sosyolojik, tarihi kategori olan ensar muhacir ilişkisini siyasal bir masala dönüştürerek Türk halkının önüne koyanlar, Suriyelilerin suça karışma oranının Türkler'in suça karışma oranından daha az olduğunu iddia etseler de durum öyle değildir. Uluslararası kriz grubu tarafından açıklanan rakamlara göre sadece 2017 yılında Suriyeliler ile Türk vatandaşları arasında 181 şiddet olayı gerçekleşmiş ve 35 kişi hayatını kaybetmiştir. Öte yandan 2011'den Haziran 2020'ye kadar Suriyelilere yönelik toplam 141 toplu saldırı ve şiddet eylemi gerçekleşmiştir. Bunlar ısrarla dikkat çektiğimizde ateşlenmek istenen iç savaşın uzaktan gelen ayak sesleridir.
Reklam
Bir hedefi olmalı değil mi insanın, bir ideali bir amacı..? Peki o hedef, ideal ve amaç belli değilse ne yapmalı insan? İnsanın hayali, amacı tek gayesini bulmak olabilir mi? Rüzgarın savurmasına izin verip savurduğu yerlerde aramak kendini, hayalini, idealini. Bulmaya çalışmak umutsuzluğa kapılmadan. Neyi aradığını bilmeden. Bir arayış içerisinde olmak ama o arayışın sonucunun ne olacağını bilemeden... Yürümek nereye yürüdüğünü bilmeden, yaşamak neden yaşadığını bilmeden, gözlemek neyi gözlediğini bilmeden ve aramak; arayışı aramak ile bulmaya çalışmak. Neden ve niçin aradığını bilmeden. Bazen yıkabilir bu durum insanı ama amaçsızca yaşayıp gitmektense amacını ararken gitmek daha iyi değil mi? Bulmak önemli değil aslolan aramak, belki ararken kayda değer bir şeyler üretebiliriz. Ne de olsa "Yerin altındakiler üstündekilerden daha fazla" değil mi, peki onların kaçı hatırlanıyor veya kaçı amacını bulup göçmüş buradan. Yerin altına girdikten sonra amacına ulaşamamış, hatırlanmayan büyük gruba girmek istemiyorsak arayışa başlamalıyız sanki, hatırlanmayabiliriz ama hatırlananların hepsi bu yollardan geçmiş kişiler değil mi? Arayış yoluna girmek, yokluk yoluna girmekten daha iyi değil mi? Hem ne diyor Halil CİBRAN:"... yürümekle varılmaz lakin varanlar yürüyenlerdir." Hepimiz ulaşmamız gereken yere varabilmek için yola çıkmamız temennisiyle, huzurlu arayışlar...
·
Puan vermedi
Thomas Lemke
Thomas Lemke
Biyopolitika
Biyopolitika
Kitap 2001 yılında yayınlanmıştır ve biyopolitika kavramının tarihsel gelişimi incelemektedir. Eserde, Foucault'nun biyopolitika anlayışı temel alınıyor ancak bu anlayış güncel gelişmelere uyarlanarak genişletiliyor. Kitap, 17. yüzyıldan başlayarak biyopolitikanın nasıl oluştuğunu, nüfus yönetimi, beden ve sağlık üzerine
Biyopolitika
BiyopolitikaThomas Lemke · İletişim Yayınları · 201444 okunma
Benim hastalık de­recesindeki mükemmeliyetçiliğim yine öne çıkmıştı. Her zaman en tepedekini, en itinalıyı, en esaslıyı, en olağandışı olanı, hem de daima sadece en aşağılığın ve en yüzeyselin ve en bayağının fark edildiği yerde talep etmemiz gerçekten de hasta ediyor insanı. İnsanı ileriye götürmüyor, öldürüyor onu. Yükselişi beklediği­miz yerde çöküşü görüyoruz, umudumuz olduğu yerde umut­suzluğu görüyoruz, kendi hatamız bu, kendi şanssızlığımız. Doğal olarak çok azın talep edileceği yerden biz daima her şeyi talep ediyoruz, bizi umutsuzluğa düşürüyor bu durum
Genetik testler ortaya çıkmadan önce, birisine akra­ba olup olmadığınızı kesin olarak bilebileceğiniz tek yol, anne tarafı çizgisini takip etmekti. Babalık ve annelik meselesinde başka bir test yolu da var; çok hassas bir test ancak bazı vaka­larda işe yarayabiliyor. İki ebeveynde de, alnın ortasında birle­şen bir saç çizgisi olan ve diğer tüm saç çizgilerinden ayrılan bir tepe yoksa dominantlık adı verilen genetik hile sonucunda, bu iki ebeveynin hiçbir çocuğunda böyle bir saç çizgisi olma­malı. Eğer varsa, anne büyük olasılıkla aldatmıştır. Bu durum, bazı vakalarda gözle görülür bir sadakat testidir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.