Duvarı besmele hatları ile süslenmiş bir evde işlerin besmelesiz başlaması, "Edeb Yâ Hû" levhalarının duvarları donattığı bir evde edebe muğayir söz sarf edilmesi, Hilye-i Şeriflerle şereflenmiş bir mekânda âlemlere rahmet olan Nebî'den (s.a.v) hiç bahsedilmemesi nasipsizlik değil mi ?
Sayfa 87Kitabı okudu
Mert olun.
Bil ki gıybet yiğitçe hesaplaşmaya yüreği yetmeyen ödleklerin işidir.
Ne güzel diyor Mevlânâ:
“Duydum ki gıybetimi yapmışsın,
yüzüme söylemekten kaçmışsın.
Benim gibi bir acizden korkmuş,
Allah’tan korkmamışsın.”
Sayfa 370 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Ey genç dostum!
Hayatta hep gıpta edilen olmaya çalış.
Sana övgülerle yaklaşanların övgülerinin cazibesine kapılmadan, haset sahibinin nazarına da aldırmadan kendi yolunda yürürsen mutlaka bir gün gıpta edilen bir konuma gelirsin.
Sayfa 364 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Gıpta ve Haset
GIPTA, güzel bir özelliği ile fark edilen bir başkasını takdir ederek ona benzeme arzusudur; kişiyi gıpta edilen ile pozitif bir ilişki kurmaya ve kendini geliştirmeye teşvik eder.
HASET ise bu özelliğe sahip olan kişilerin bu özelliği kaybetmesinden de öte bizatihi yok olmasını arzulamaktır.
Gıptadan hasede KISKANÇLIK üzerinden geçilir.
Sayfa 363 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Allah Muhafaza Buyursun...
“Yanında bir mü’minin aşağılandığı ve yardım edebileceği halde o [aşağılanan kişiye] yardım etmeyen kimseyi Allah kıyamet günü bütün yaratılmışların önünde aşağılar.”
[İmam Gazâlî, İhyâ-i Ulûm’ud-dîn, III, 1887
Sayfa 369 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Kitap...
Sen onu ihmal etsen dahi o sana küsmez, kütüphanenin bir köşesinde senin gelip onu bulmanı bekler ve hiç yüksünmeden sayfalarını sana açar.
Vefalıdır, bazen asırlar geçer ama bir dostun gelip ulaşabilmesi için sırları bıkmadan usanmadan saklar.
Sayfa 177 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
O yüzden hâlâ yaşıyorsun Davutoğlu…
Onurlu bir insan, şahsiyet olarak öldürülmektense bedenen öldürülmeyi tercih eder.
Sayfa 368 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Unutma bilginin en büyük düşmanı başka bir değil, kibirdir.
Sayfa 253Kitabı okudu
Fecr bitti...
Şimdi heyhat eski "saat"le beraber akşam da, fecir de bitti.
Birçoklarımız için fecir, artık gecedir ve birçoklarımızı güneş, yeni ve acayip bir uykunun ateşlerinden, eller kilitli, ağız çarpılmış, bacaklar bozuk çarşaflara dolanmış, kvranırken buluyor.
Artık geç uyanıyoruz.
[Ahmed Haşim]
Sayfa 101 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Kitapların Ruhu
Gerçekten atılarak, yakılarak ya da yasaklanarak yok edebilemeyecek tek şey kitapların ruhudur.
Sayfa 178 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
"Kalbini yarıp baktın mı?"
Bir dünyada Sünnî İslam algısını tarumar eden DAEŞ'in hunhar infaz törenlerini düşün, bir de Üsâme b. Zeyd'den nakledilen şu hadise kulak ver:
"Resulullah askerî bir birlik içinde bizi Haraka kabilesi üzerine gönderdi. Geldiğimizi haber alan kabile mensupları korkup kaçtı. Ancak onlardan birine yetişip yakalayınca hemen "La ilahe illallah" dediyse de onu öldürdük.
Daha sonra bu olayı Resulullah'a anlatıca buyurdular ki "Kıyamet günü 'La ilahe illallah' sözü karşına çıktığında ne yapacaksın?"
Ben "Fakat ya Resulullah! Sırf silah korkusundan böyle söyledi" deyince
"Kalbini yarıp baktın da mı böyle söylediğini anladın? Kıyamet günü 'La ilahe illallah' sözü karşına çıktığında ne yapacaksın?" buyurdu.
Bu sözü o kadar çok tekrarladı ki içimden; "Keşke daha yeni Müslüman olaydım da (bu hadiseyi hiç yaşamayaydım)" dedim."
[Kaynak: Ebû Davûd, Cihâd, 95; Hadislerle İslâm, I, 496]
Sayfa 57 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Tahkikî iman, akledebilen, yani akıl sahibi olan bir zatın / öznenin imanıdır.
Başkasının aklıyla taklidî olarak iman edenlerin imanı, yine bir başka akıl tarafından sarsılabilir.
Ama kendi aklıyla iman edenlerin imanı, zihnî süreçlerle tahkim edilmiş olduğu için muhkem ve kavîdir.
İlkini (taklidî) elde etmek kolay, korumak zordur;
İkincisini (tahkikî) ise elde etmek zor ve çileli, ama korumak - insan zihni ile bütünleştiği - için doğal ve kolaydır.
Sayfa 150 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Kitap ihanet etmez...
Kitap sana asla ihanet etmez,
ona her başvurduğunda emrine amade bir şekilde seni beklediğini görürsün.
Sayfa 177 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Bitmiyor şu kitap bitmiyooor
Unutma ki ilham, sen durduğunda gelen bir şey değildir.
Aksine, zihnî ve ruhi boyutunu geliştirdikçe Allah'ın feyz kapılarını açarak lütfettiği bir nimettir.
Sayfa 176 - Küre YayınlarıKitabı okuyor
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma, sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çekersin.
{İsrâ, 17/29}
Sayfa 359 - Küre YayınlarıKitabı okuyor