Doğu da Batı’yı bugün bir öteki olarak algılıyor.
Kendisinin tarihine, coğrafyasına, doğal kaynaklarına, giyim kuşamna, siyasî yönetimine müdahale eden bir öteki.
Kültürel ön yargıların, kategorik ret ve kabullerin tahayyül dünyamızı ve yaşam alanımızı alabildiğine daralttığı şu günlerde, kendimiz kalarak ötekine açılmayı öğrenmek zorundayız.
🥀
“Büyüklerin ellerinden
Küçüklerin gözlerinden
Suriye’nin toprağından
Bosna’nın bayrağından
Ebû Zer’in yalnızlığından
Bilâl-i Habeşî’nin ilk ezânından
Târık bin Ziyâd’ın kılıcından
Filistinli Cafer’in haykırışından
Gazze’nin gözyaşından öpüyoruz…
İyi bayramlar meleklerin şehri Gazze.
İyi bayramlar utancımız, açlığımız Afrika.
İyi bayramlar Ömer Muhtar’ın soylu çocukları.
İyi bayramlar acının, ölümün başkenti Hama.
İyi bayramlar Recep onbaşı, Salih uzman, er Mehmet.
İyi bayramlar kırılganlıklar, üzüntüler
İyi bayramlar ey Hüzün…”
“Ve izâ buşşira ehadühüm bi’l ünsâ zalle vechuhû müsvedden ve hüve kezîm.”
“Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir.”
[Nahl Suresi 16:58]
“ içlerinden birine bir kız bebek müjdesi verildiğinde…”
Demek ki, adam eşinin doğumu için bekliyor; o zamanlar ultrason olmadığını hatırlayalım. Ve nihayetinde bebek doğuyor. Bir erkek olsun diye umuyor, ebe gelip de, “O bir kız!” deyince. Allah, “el ünsâ” “O kız” buyuruyor.
Bütün kültürlerde “ünsâ” dersiniz, “el ünsâ” değil. Diğer bir deyişle, “Herhangi bir kız” dersiniz “O kız” değil.
Fakat Allah nezdinde doğan kız özeldir, bu sebeple “El ünsâ” diyor […].
“Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin, bak günâhına.
Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
________________________
“gel, ey Muhammed ﷺ, bahardır.
dudaklar ardında saklı
âminlerimiz vardır.
hacc’dan döner gibi gel,
mirâc’dan iner gibi gel,
bekliyoruz, yıllardır…”
~ Arif Nihat Asya | “Naat”