"Neden ağırdır geceler bilirmisin? Tüm düşler tamda bu saatte yıkılır insanın içine, altından kalkamazsın." İbrahim ÇEKİN
... İmkansız olmasının ne önemi var.. Düşler umursamaz ki gerçeği... .
Reklam
Diyormuşsun ki "kalbimde artık ona yer yok" Sevmek ve unutmak bu kadar kolaymış meğer. Uyudun ve ansızın uyandın bir uykudan, demek ki bir anda bitiverdi o düşler...
Kimdi o kedi, zamanın eşyayı örseleyen korkusunda eğerek kuşları yemlerine, bana ve suçlarıma dolanan? Gök kaçınca üzerimizden ve yıldız dengi çözüldüğünde neydi yaklaşan
Herkesleşmeyen herkese güzel düşler
Hastalıklı durumlarda görülen düşlerin, belirginlik, açıklık, canlılık ve gerçeğe çok uygun oluş gibi özellikleri vardır. Bazen son derece korkunçtur tablo, ama ortam ve tüm düşünce-tasarım süreci öylesine gerçeğe uygun, sanat yönünden tüm tablo ile uyuşan öylesine ince ve beklenmedik ayrıntılarla doludur ki, düşü gören kişinin, Puşkin, Turgenyev gibi bir sanatçı bile olsa, uyanıkken böylesine bir tabloyu uydurabilmesi olanaksızdır. Hastalıklı düşlerdir böylesine düşler, uzun süre unutulmazlar ve düş sahibinin zaten hastalıklı olan yapısı üzerinde derin izler bırakırlar.
Sayfa 65
Reklam
Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum ? Herkes bağırırken şiirler okumak mı ? Susmak mı sözün bittiği yerde ? Kusmak mı sindirebildiklerinizi ? Apansız uykum kaçıyor kaç gece, Bu da mı aleyhime kanıt ? Sondan saymaya başladım adları-böyle Hoşuma gidiyor - beğenmeseler de seviyorum ellerimi, hep olmayacak düşler görüyorum, Yenileceğim kavgalara giriyorum durmadan. İtiraf ediyorum ? Silin adımı listenizden, yokum; Aslında bir oyun olan kavgalarınızda ve aslı bir Kavga olan oyunlarınızda. Kirli sevinçlerinize ortak etmeyin beni. Gözyaşlarınızı da paylaşmıyorum. Yalan övgülerinize ihtiyacım yok. Gıyabımda kesinleşmiş hükümler verin. Bir sürgün nereye sürülebilir ? Gölgeler kelepçeye vurulur mu ? Çekilin, yürümediğiniz yolları(mı) kirletmeyin!
Çehov, ‘gerçek bir yaşamın olmadığı yerde onun yerini düşler alır’ der. Bu çerçevede ütopya, yaşanılan gerçekliğin insana yetmediği, insanı tükettiği yerde, bu ağır ve acımasız gerçekliğe karşı, insanın büyütüp geliştirdiği, bir karşı-dünya, karşı-yaşam tasarımıdır.
Zaten görülen ve görülmeyen bütün düşler, bu karanlığın ta kendisi değil miydi?
Suçu sever olduk
Suçtu insanoğlu için güzel olan ne varsa. Hepsi sınırlıydı. Hareketler, istekler, düşler bile…
Reklam
aşkı anılar besliyor düşler kadar bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır sevgi eskidikçe sevgi.
Sayfa 347Kitabı okudu
Tabii o zaman soruyorsun kendine: Nerede şimdi o hayallerin? Kafanı iki yana sallayıp, "Yıllar nasıl da uçup gidiyor!" diyorsun. Yine soruyorsun: Nasıl geçirdin o yıllarını? En güzel zamanlarını nereye gömdün? O yılları yaşadın mı yaşamadın mı? Bak dostum, diyorsun kendine, bak artık toprak soğumaya başladı. Birkaç yıl daha geçecek ve sonra koltuk değneklerine dayanmış titreyen ihtiyarlık, ondan sonraysa sefalet ve terk edilmişlik gelecek. O düşler dünyası beyazla örtülecek, donacak, hayallerin solacak ve sararmış yapraklar gibi düşüp gidecek...
'Kurduğum tatlı düşler iyi, hoş ama bunların tümden asılsız olduğunu da unutmamalıyım!' der gibiydi. ‘Kafamda gül pembe bulutlar, çiçekli, yemyeşil bir cennet var. Gelgelelim gerçek yaşamda, önümde dikenli, taşlı bir yolun uzandığını, beni kim bilir kaç tane kara kasırga beklediğini de bal gibi biliyorum,’ der gibiydi bu gülümseyiş.
Sayfa 753Kitabı okudu
Fısıldayan, eski düşlerle ağırlaşmış bütün o anılardan elinde olmadan korkuyordu insan; bu düşler günün aydınlık gerçekliği içinde yollarını bulamıyor, fark etmeden her yana olağandışı ışıklar serpiştiriyorlardı - solgun, mistik ışık serpintileri.
Sayfa 25
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.