160 syf.
10/10 puan verdi
Çok etkilendiğim, ve gözyaşlarıyla okuduğum bir kitaptı…
Dedemden kalan bir hatırat, bir mektup okumuş gibi hissettim.
Okuyun, okutun bu kitabı…
Vatana ve millete bağlılığı daha 21 yaşında şehit olan İbrahim Naci’nin bu değerli günlüğünden öğrenelim, ve öğrensin herkes…
***
Vatan toprağını kanlarıyla sulayan bütün kahraman ve aziz şehitlerimizi
Kalemini sevdigim bir yazarın başka bir kitap finali daha anlaşıldıgı üzere yazar serileri devam....Dilaranın ergenlik aşkıyla başlayan saplantılı aşkının hafife alınmaması ve iyi idare edilmesi gereken bir dönemden gecerken ailesinin ona destegınin ne kadar önemli oldugunun yoksa sonuçlarının herkesi üzdügü bir drama yaşanır.işte o geceki büyük itiraf ve ve ardından yaşananlar tam bir dönüm noktası.Burada nacizane kendim empati yaparak şunu eklemek isterim seven ve sevilen denilen duygu iyi anlasılmalı her sevgi karşılıklı olmaz her sevilende sana istedigin cevabı vermez.Baktın olmadı yola devam ısrar bazen geri teper.Gelelim sevilene yani Ömere;
Ömer esas oglan egolu,iyi aile cocugu,yakışıklı,zeki bir ögretici:)Basına bir bela aldı ki sanırsın zehirli sarmasık (Eda)düşman bsşına o neydi be midem bulandı kadının ilişki tarzından "tüüühh atese işeyesice."yılan ama nasıl layıgını bulmussun bindirdi seni esege yallah Tornistan anmayacagın daha fazla bu ters pabuçluyu gelelım hikayenin güzellerine
Aileler ve kardeşler güzel bir kurguydu Dilara bir yerlerde senden hiç gitmedim demişti ya bencede gitme kuzum sen kal adamın dizinin dibinde zira perişan oldun:)ben diger hikayeye başlarım artık.
Sırplar tarafından iç içe yaşadıkları Boşnaklara yapılan soykırımı tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor yazar.Amir, Lazar, Amina karakterleri üzerinden sunulan olaylarda her bölüm başında şairlerden verilen şiir kesitleri ise yerli yerinde. Kitap üç bölümden oluşuyor:
Birinci bölümde : Amir’in evlatlık olduğunu mahallede oyun oynarken bir arkadaşından duyduğu “piç” sözü üzerine öğrenmesi,
İkinci bölümde: Gerçek annesine duyduğu intikam hissi ve süreçte aldığı psikolojik destek,
Üçüncü bölümde ise: Duyulan intikam ateşinin sönmesi ve annesiyle yüzleşince onun da ne kadar haklı olduğunu görmesi asıl intikamı kendisini bir tecavüz eseri olarak var eden babası Lazar’ a duyması ve kitabın sonunda babasına takdire şayen sonu yaşatması,
durumları işlenmektedir. Nerede bir savaş ya da soykırım varsa orda ezilen önce kadınlar ve masum çocuklar oluyor. Okuduklarımı hala sindiremedim. Bu yüzden keyifli okunmalar dileklerinde bulunamayacağım tavsiye ederken kitabı. Kitap iki yüzlü Batı ülkelerini, kapı komşusunun dahi gün gelince insana ne denli düşman olabildiğini, insan olmanın ne aşağılık olduğunu tekrar hatırlatıyor. Bazen tek suçunuz doğduğunuz coğrafya oluyor.Mutlaka okunmalı, hayat an sarhoşluğuyla gözleri, gönülleri temelli köreltmeden…
Kanımdaki Düşman
“Sen büyüdün. Yaraların büyüdü. Yara bandı küçüldü.” Ünlü bir silah tacirinin kızı olan Winona’nın hayatı, annesinin eski bir mafya hesaplaşması yüzünden öldürüldüğünü görmesiyle tepetaklak olur. Bu karanlık dünyanın ortasında bir anda yapayalnız kalan Winona, kendini babasının düşmanının ellerinde bulur. Bu düşman aynı zamanda
Yürüyen Kötülük Bataklığının Notları
Stendhal’a kıyasla Dostoyevski'yi keşfetmenin kendisi için daha mühim olduğunu söyeyen Nietzsche'nin bu sözünün taşıdığı anlamı bu novellayı okuduktan sonra açık seçik idrak ettim: Hayâta, insana, topluma dâir en ufak bir inancı kalmamış olan Yeraltı Adamı için hiçbir değer herhangi bir anlama sâhip değildir. Bu hiçlik düşüncelerinin,
Sütçü,son zamanlarda okuduğum en derin kitap.Hakikaten derin bir kitap.Yusuf'un atıldığı kuyu kadar derin.Dibine bir taş attığınızda sesini duyamayacağınız kadar derin,kuyu misalı.Gün ışığının ulaşamayacağı kadar derin,bu yüzden de oldukça karanlık ve korkutucu.Yeryüzünden fersah fersah uzakta,litosferi aşmış artık magmaya ulaşmakta
