İnsanların dostları kadar düşmanlarıyla da övünebilmeleri gerektiğini, dost seçerken gösterilen titizliğin düşman seçerken de gösterilmesi gerektiğini aklıma yazdım.
İki çamı görmedim ben birbirine düşman. Görmedim bir söğüt, gölgesini yere satan. Bağışlar dalını bir karaağaç kara kargaya.
Reklam
Tilkinin kuyruğu kayaya sıkışmış ve kurtulmak için,kuyruğunu kesmek zorunda kalmış. Daha sonra,bir başka tilki onu gördüğünde, "Kuyruğunu neden kestin" diye sormuş.Kuyruğu kesik olan, "Böyle kendimi çok mutlu hissediyorum.Şimdi o kadar mutluyum ki; adeta sevincimden havalara uçuyorum" demiş.Bunun üzerine,diğer tilki de kuyruğunu kesmiş.Fakat mutluluk yerine, şiddetli bir acı çekmiş.Hemen tilkiye gelip, "Neden bana yalan söyledin? Çok canım acıdı" demiş. Tilki, "Eğer acı çektiğini diğer tilkilere söylersen, onlar asla kuyruğunu kesmez ve bizimle dalga geçerler" demiş.Bu iki tilki, diğer tilkilere,yaşadıkları mutluluğu anlatmışlar.Böylece tilkilerin çoğu kuyruklarını kesmişler.Çoğunluk onlara geçince bu seferde kuyruğu olanlarla dalga geçip onlara eziyet etmeye başlamışlar.İşte böyle; önce toplumu bozup,farklılaştırırız, sonrada toplumu birbirine düşman ederiz. KISSADAN HİSSE; BİR TOPLUMDA BOZULMALAR ARTINCA, BOZUK İNSANLAR, İYİ İNSANLARI AYIPLAR VE DALGA GEÇERLER..
Gülen Gözler
Bir çift göz sadece Bedenime aşk denen ,illet mefhumu İliklerine kadar hissettiren; Sevdanın kor alevlerini ,Yüreğimde hiç durmadan estiren Bir çift göz sadece Dudaklarda yer eden tebessüm ,Ruhumu şefkatiyle okşayan; Gözden her ne kadar uzak olsa da ;Gönlü hasretiyle boğuşturan Bir çift göz sadece Geceleri uykuya düşman, Gündüzleri düşüncelere mahkum eden ,Koca bir ömrü ardı kesilmez ,Tebahhur yalnızlıklara iten;Bir çift göz sadece
Sakarya Vadilerinde
Düşman çekilirken her şeyi öyle sistematik bir tarzda yok etmişti, öylesine taş taş üstünde bırakmamıştı ki, insan, ilk bakışta buralarda bir zaman oturanlar var mıydı diye şüpheye düşerdi.
Sayfa 158Kitabı okudu
Düşman 2
Bursa da havlucu Recebe, Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman, fakir köylü Hatçe kadına, ırgat Süleymana düşman, sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman, vatan ki bu insanların evidir, sevgilim, onlar vatana düşman...
Sayfa 107 - Bilgi Yayınevi
Reklam
Düşman 1
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim, akar suyun meyve çağında ağacın, serip gelişen hayatın düşmanı. Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına : - çürüyen diş, dökülen et-, bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler, Ve elbette ki, sevgilim, elbet, dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya, dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet…
Sayfa 107 - Bilgi Yayınevi
Altıncı Ana Bölüm: İlişki İçinde İnsan
"Dostlarım, dost yoktur!" diye bağırdı ölmek üzere olan bilge; "Düşmanlarım, düşman yoktur!" diye bağırıyorum ben, yaşayan budala.
Sayfa 233 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
~ Bilmem ki nasıl anlatsam; Nasıl, nasıl, size derdimi! Bir der ki yürekler acısı, Bir dert ki düşman başına. Gönül yarası desem... Değil! Ekmek parası desem... Değil! Bir dert ki... Dayanılır şey değil. ~
Küçükken böyle değildi zaman, arkadaş gibiydik. Şimdi ise sanki bir düşman gibi. Gitme zamanı...
Reklam
Kamran, görüyorsun ki, bizi her şey birbirimizden ayırıyor.Seninle artık iki düşman bile değiliz; birbirini hiç ama hiç görmeyecek iki yabancıyız.
Sayfa 268Kitabı okudu
Tonyukuk'un kişiliği
Tonyukuk içerideki ve dışarıdaki düşmanları iyi tanıyacak kadar bilgili, onların işbirliği yapmasını önceden engelleyebilecek kadar planlayıcı, kahraman ve savaşçıdır. Bunların yanı sıra kendi milletinin karakterini ve olaylar karşısındaki tavır ve davranışlarını iyi bilen, vatanına ihanet edeni mutlaka cezalandıran, emeğe saygı duyup kahramanlık yapanı da ödüllendiren, düşmanlara karşı güçlenmeden savaşa girişmeyen, düşman hedeflerin büyümesine fırsat vermemek için çaba gösteren bir kişiliğe sahiptir.
"Sanki bir güç onu hayat meydanına atılmaktan, iradesini ve zekâsını alabildiğine açılıp harcanmaktan alıkoyuyordu. Sanki gizli bir düşman, daha yola çıkarken onu ağır eliyle yakalamış, insanlığın doğru yolundan uzaklara fırlatmıştı."
Bizler elimizde tüfek sınırlarımızda beklerken sinsi düşman sofralarımıza, ekranlarımıza kadar yaklaşacak, aile mefhumunu temelden sarsacak adımlar atacak ve topyekûn çocuklarımızı hedefe koyacak ama sessiz kalacağız öyle mi? Bahsettiğim hususu daha net bir ifadeyle açıklamam gerekirse; "topraklarınız sizin olsun ama sizin çocuklarınız bizim olacak" diyorlar. Kültürel, sosyal, ahlaki bir dönüşüm, manevi bir soykırım. Uzun yıllar önce başlayan ve iletişim teknolojilerinin yayılmasıyla çığ gibi büyüyen bir iç patlama. Bu gözle görülür ama hissedilmeyen bir tehlike. Umarım anlatabilmişimdir...
Sayfa 15 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Yabancıların dikkate değer özelliği büyük oranda bildik olmalarıdır; bir kişiyi yabancı olarak kabul etmek için, öncelikle onun hakkında hiç olmazsa birkaç şey bilmem gerekir. Her şeyden önce, onların tekrar tekrar, davetsiz olarak benim görüş alanıma girmeleri lazımdır: Öyle ki ben onları yakın çevremde görmeliyim; istesem de istemesem de onlar kesinlikle benim yaşadığım ve ayrılmadığım, ayrılma işaretleri de göstermediğim dünyada yaşarlar. Böyle olmasalardı, yabancı değil, olsa olsa "hiç kimse" olurlardı. Hiç kimse dediklerim, çoğu kere belli belirsiz, dikkatimi çekmeden ve dağıtmadan, günlük hayatımın baktığım ama görmediğim arka planında hareket eden, bir yüzü, çehresi olmayan ve biri diğerinin yerine geçebilen çok sayıda oluşum arasında kaybolurlar. Onları duyarım ama ne söylediklerini dinlemem. Yabancılar ise tersine gördüğüm ve dinlediğim insanlardır. Tam da onların mevcudiyetine dikkat ettiğim, onların mevcudiyetini görmemezlik edemediğim ve basitçe dikkatimi vermeyi reddederek bu mevcudiyeti ilgisiz kılamadığım için, onları anlamlandırmakta güçlük çekerim. Onlar âdeta ne yakın ne de uzaktırlar. Ne "biz"im bir parçamızdırlar ne de "onlar"ın bir parçası. Ne düşman ne de dostturlar. Bu nedenle şaşkınlık ve endişe yaratırlar. Onlarla tam olarak ne yapacağımı, onlardan ne bekleyeceğimi, onlara nasıl davranacağımı bilemem.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.