Yeryüzünde insanoğlunun sürekli ızdırab duygusu içinde yaşamasının bir tek nedeni var: mülkiyet. Burada mülkiyet kavramını her iki anlamıyla da kullandığımızı belirtelim: Birincisi, "sahip olmak", ikincisi ise "sahip olduğumuz(u zannettiğimiz) şeyleri sürekli kılmaya çalışmak."
Acılarımız da buradan kaynaklanıyor: 1) Sahip olamazsak; 2)Sahip olduklarımızı koruyamaz da kaybedersek.
Siyasî fikirler -tabiatı gereği- sabit değildir, değişir, bugün bunlar, yarın şunlar uygundur. Bugünün doğrusu, yarının yanlışı olabilir, olmaktadır da.
Genel kitap okuma listelerine itibar etmenin dayanılamaz hafifliğine ilişkin kanaatlerimi açık seçik ifade edebilmek için bir sözcük uydurmaktan kaçınmıyorum: herkesleşmek..
Düşüp kalkmak yolda olmanın icabı, yola düşmenin bedeli. Düşmenin acısını kalkmanın hazzı yok etmese bile azaltırmış. Bu bir teselli. Hiç kuşkusuz aynı zamanda bir ümit.