"Şu an beni düşünüyor mudur acaba?"diye düşünmeden edemiyorum...
"İnsanların neden her gün oturup günde üç öğün yemek yemeye kendini mecbur hissettiklerini merak ederdim. Herkes yemek yerken o kadar ciddi ifadeler takınırdı ki belki de tüm bunlar bir tür ritüeldir diye düşünmeye başladım. Belki de, diye düşündüm, bu da bir tür dua etme biçimiydi; bu kasvetli yemek odasında, hazır ve nazır, gözler yere dönük, günde üç kez, her gün, her zaman aynı saatte, tepsiler tam olarak sıralanmış, istesek de istemesek de yiyecekleri sessizce çiğnemek için toplanma eylemi. Belki de evi dolduran iç içe geçmiş ruhları yatıştırmak için bir ritüeldi. Yemek yemezsek ölürüz düşüncesi benim kulağıma bir tehdit gibi gelmezdi. Yine de bu batıl inanç (şimdi bile onu bu şekliyle düşünmeden edemiyorum) bana hep tuhaf bir korku verirdi. İnsan yemek yemezse ölürdü, o yüzden de çalışırdı. Yemek yemek zorundalardı. Hiçbir şey bana bundan daha akıl ermez, anlaşılmaz veya tehditkâr gelmemişti."
Reklam
Ne de olsa bildiğimiz, büyütüldüğümüz yöntem bu ama yine de belki biz farklı olabiliriz diye düşünmeden edemiyorum.
Sayfa 120 - Yabancı YayınlarıKitabı okudu
Acaba ileride birileri çıkıp, mucize kültür diyetleri mi tavsiye edecek diye düşünmeden edemiyorum.
152 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Adalet
Yazarın hayatını siyasi kimliğinden dolayı bir çoğumuz, iyi ya da kötü biliyoruz ama bunu kitaplara yansıtmak ne kadar doğru olur? Ön yargıya maruz kalan bu kitap hakkında inceleme yapmadan geçmek istemiyorum. Malesef ön yargımız sadece yazara olmuyor. Okuyucusana küfür edilebilen bir kitap! Evet evet öyle bir kitap.. İzahı olmayan şeylerin mizahı olur.. İstanbul çöplüğünden adliye koridorlarına, lüks villalardan vergi dairelerine, ıssız adalardan tımarhanelere uzanan 9 farklı hikaye. Her hikayesinde farklı duygular hissettiren güldürü, hüzün, ihanet, aşk, acı ama tüm bunların sonunda hissedilen duygunun bambaşka olması.. Oldukça anlaşılabilir,insanı yormayacak şekilde yazılmış bu kitabı ön yargınızı kırdıktan, vatanseverleğin kitap ile ölçülmeyeceğini öğrendikten sonra okumalısınız. Elbette her kitapta olduğu gibi bu kitapta da gözüme çarpan sorun etmediğim ama ufaktan rahatsız olduğum argo kelimelerin kullanılması oldu. Daha üsturuplu yazılabilirdi ancak ülkemizde küfür üzerine komedi filmi çeken ve buna katıla katıla gülen insanlar varken bu ne kadar kötü olabilir diye düşünmeden edemiyorum. Bu arada; DAD Kürtçede ADALET demektir. Adalet ise mülkün eksik tahtasıdır..
Dad
DadSelahattin Demirtaş · Dipnot Yayınları · 20231,780 okunma
"Pek dramatiksin 20 yaşım. Sen de, ben de biliyoruz ki dramdan beslenen bir damar var içimizde. Bazen düşünmeden edemiyorum. Belki de yazmak için o dramı o damara pompaladık durduk. İnsanı anlayabilmek için yarayı kanırttık. Veya sadece hissedebilmek için. Çünkü hissedilen acı da olsa uyuşmaktan iyidir. Senin dram damarının içinde duygu hâlâ gürül gürül akıyor. Benimkiyse epeyce kurudu. Evet, artık daha az acı çekiyorum ama bunun da bir bedeli var. Acı azalırken yanında haz ve sevinci de götürüyor. Dram damarı kururken hissetme yetimiz de köreliyor. Yaşlanmanın en zor tarafı da hiçbir şeyin eskisi kadar derinden kesmemesi."
Sayfa 86 - Doğan kitap
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.