Tüm çabamız insan olmaya. Ve tüm duyarsızlığımız da insan olmayana. Ne acı...
331 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Bulaşıcı Beyaz Körlük
Sizleri sıkmamak ve çok zamanınızı almamak adına incelememi kısa ve öz yazmak istiyorum,nitekim zaman çok değerli.Pandemiden önce bu kitabı okusam, bir hastalığın tüm dünyada bulaşıcı olabileceği bu kadar gerçekçi gelmeyebilirdi. Pandemide yaşadığımız acaba dünyanın sonumu geldi, kendimiz ve en sevdiklerimiz de hastalanacak mı, ölecek mi kaygısı bire bir aynıydı Körlük kitabıyla. Kitapta işkencelere, katliamlara, açlıklara, çocuk istismarlarına, kadın cinayetlerine, doğanın katledilmesine, savaşlara..... tüm kötülüklere nasıl da tüm insanlığın, bana dokunmayan yılan bin yaşasın dercesine körleştiğini anlatıyor aslında. Ama unuttuğumız şeyse,bu körlüğümüzün içinde yaşadığımız dünyamızı yok ettiği duyarsızlığımız ve hırslarımız yüzünden. İnsanın gören gözler olmadan nasıl da kötüleştiğini, kendine ve diğerlerine ne kadar saygısızlaştığını vurguluyor. Oysa kendine saygısı olan tüm dünyaya da saygılı....Ve tabi yaratıcının gördüğünü de unutmamak lazım... Kitabın en can alıcı tarafı ise bana göre doktorun karısının çektiği acının körlerden çok daha fazla olmasına rağmen (günümüzde de böyledir her şeyi görebilen, anlayabilen, hassas kalbi olan insanlara yüktür yaşamak) insanlara yardım etmekten bir an bile vazgeçmemesidir. Akıcı, esrarengiz ve güzel kurgusu sayesinde çok keyifli okuyabileceğiniz bir kitap. Okumayan herkese şiddetle tavsiye ediyorım, keyifli okumalar....
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104.3k okunma
Reklam
HK
Suskunluk Ticaret olsa konusan olurdu Siyaset olsa konusan olurdu Ama İman deyince konuşan olmuyor Tuhaf
Bu kadar susup sonra Kim Ya Resûlüllâh ben geldim diyebilir ki?
Şu tutarsızlığımız, şu duyarsızlığımız nasıl bizi sahabelerle birlikte cennete götürebilir ki? Kim hangi duyarsızlığını alıp salat selam senin üzerine olsun Ya Resûlüllâh ben geldim diyebilir ki? Ve bu çocuklara hangi yüzle bakabiliriz ki?
Aslında biz, gerekenle olanı birbirine karıştırıp titizliğimizi kaybettik. Belki de duyarsızlığımız, günah ve haramların yaygınlaşmasını, meşru sanmaktan kaynaklanıyor. Azık çantasını açtığı yerde torbasına giren karıncayı yerinden etmemek için birkaç günlük yol kat etmeyi göze alabilen ya da alacaklısı bulunduğu kimsenin ev ve ağacının gölgesi altında gölgelenmeyi faiz sayan veya izinsiz girdiği bağdan kopardığı üzüm salkımının parasını üzüm dalına asan anlayıştan hangi noktalara geldik?
140 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
ÖZGÜR FİLİSTİN !
" Zulumdur dinlenen başlarsa eğilmiş Gömleğin üstüne kadar çıkmış kalbteki kara leke" 1977' den günümüze nasılda güzel seslenmiş şairimiz. Şu günlerde başlarımız eğilmiş, FİLİSTİN ZULMÜNÜ dinlemiyor, seyirci kalmıyor muyuz? DUR! deyişimize engel olan ne? Yoksa kalpteki gömlek üzerine çıkmış kara lekeler mi? " Dikilsen
Korku ve Yakarış
Korku ve YakarışCahit Zarifoğlu · Ketebe Yayınları · 20222,213 okunma
Reklam
"insanlar uykudadır, ölünce uyanırlar."
#Gazze'de bugün son 75 yılın en şedid, en gaddar, en vahşi 37. günü Biz bir benzerini #Bosna'da da, Arakan'da da, #DoğuTürkistan'da da, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen ... Müslümanların olduğu hemen her coğrafyada gördük. Ve suskunluğumuz, duyarsızlığımız, "bana ne"ciliğimiz, "bana dokunmayan yılan"cılığımız, #reelpolitik düşüncemiz, #siyasî gerekçelerimiz, #ekonomik ve #global tereddütlerimiz, #konjöktür deklemimiz vesaire vesaire nedenlerle oluşan sessizliğimiz bir sonraki zulmûn bir öncekini hafifletecek kadar(!) vahşi olmasına olanak sağladı. Zalim, gücünü kendi yandaşlarından, cesaretini ise avamın pısırıklığından, ûmeranın satılmışlığı/çıkarcılığı/korkaklığından aldı. Orada bir avuç #iman sahibi #mücahit asker ve halk, canını ve malını cennet karşılığında Allah'a satarak en kârlı ticaretini yaparken bizler rahatımızdan ve konforumuzdan bile taviz vermeye yanaşmayarak ümmetin en zelil topluluğu olmaya gönüllü oluyoruz! Şüphesiz bizim de kendimize göre hesaplarımız var. Ancak hiç düşündük mü? Hesap görücü olan ve kendisi de davranışlarımızda şahit olan mahkemenin hakimi, bunun hesabını sorduğunda vereceğimiz cevap bizi kurtarmaya yetecek mi? ... Rabbim bizi uyumadan evvel uyananlardan eylesin.
Akıbetimizin ölümcül niteliğine duyarsızlığımız, modern kargaşayla desteklenen kayıt dışı bir ‘anlaşmayla’ korunmaktadır. Ölülere yönelik törensel hizmetler, kitlesel yas jestleri/mimikleri, şatafatlı ritüeller, iade-i itibar mavalları ve hatta 'anısını’ ödüllendirmeler filan her-şeyden önce ölen kişiye verilen sus paylarıdır: Ölülerin söz hakkı, eğlenceyi andıran acıklı bir yaygara ile gasp edilmiştir. Bir akrabamızın ya da ahbabımızın ölümü bizi nasıl da sarsar; oysa Azrail’in işi artık bizimledir ve bize ondan daha yakındır!
Aşk Herkesin üzeride konuştuğu bir şeydir Ve aşka duyulan ihtiyaç insanın temel ihtiyaçlarından birisidir, Şöyle ki diğer bir varlıkla kavuşma başka bir varlıkla bir olma ihtiyacıdır .Buna karşın Aşk bugün göreceli olarak nadir bir olgudur.Oldukca fazla duyarsızlığımız var Aşk hakkįnda oldukça fazla yanılsamamız var yani kişinin düştüğü bir şey olarak (Aşk) fakat mevzu kişinin gercekte aşka düşmeyeceğidir kişi aşkta (aşkın içinde olmalıdır) ve bu da sevmenin sevme yeteneğine dönüşmesi demektir. Yaşamın en önemli şeylerinden birisi olmalıdır Cünkü şeyler konusunda endişelenmekteyiz başarı konusunda yani ,para konusunda endişelenmekteyiz ,işe yararlık konusunda endişelenmekteyiz ve pazar günleri konuştuğumuz en önemli şeyler en az dikkat ettiğimiz şeylerdir . Aşk kolay değildir tüm büyük dinler Aşkı en önemli başarılardan biri olarak önerir .Eğer o kadar kolay olsaydı büyük dini liderler kesinlikle çok naif olurlardı ERİCH FROMM
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.