Düğün devam ediyor... Daha terimiz soğumadan ikinci kitap "Kötülük hipotezi" ile aynı tempoyla devam edeceğimizi sanıyorduk, yanıldık, takı merasimine takıldık. Arkadaş 2 saat takı takmak için beklemek ne ya. Koy bir kutu, hediye vermek isteyen atsın içine. Neyse müzik yavaş yavaş tekrar başladı. Bu arada terimiz iyice kristallesti, oynarken esneyenleri görmek bile mümkün. İlkyardım kiti "Angara'nın Bağları" fayda etmiyor. Bazıları geç oldu diye kalkmaya başladı bile. Vedalaşmak için gelin ile damatı öpen öpene. Piyanist şantör eline mikrofonu alıp, sahneyi gençlere bırakalım deyince kırmızı suratlı tombik teyzeler çıkardıkları ayakkabıları yavaş yavaş giymeye başlıyor. Ta ta ta sahnelerde "Kolbastı Show". Gençler tüm gece masa altında kaçak kaçak içtikleri alkolün etkisiyle abuk sabuk figürler sergileyip, birbirlerine carpiyorlar. Damatı havaya atmaya kalkışıyorlar. Gelen elliyor, giden pandikliyor derken kıçının arasına kacan pantolonunu düzelten damat ve neferleri "Gam Gam Style" ile finito geçişi yapıyor. Neyse bu hengameden bıkmış, ağzı laf yapan uzaktan bir aile büyüğü mikrofonu kaptığı gibi, değerli misafirlerimiz geldiğiniz için çok teşekkür eder, gelinle damata bir ömür boyu mutluluklar dileriz deyip düğünü bitiriyor.
Bitti sandınız değil mi? Düğün bitse de daha gelin ailesiyle vedalaşacaktir. Ağlama kız, yarın yine gelirsin bize diyen saf teyze kızına, kızgın kızgın bakan kayınvalide de "ben" oluyorum. Oldu mu şimdi sayın yazar?