Ey benim gülen yüzüm, sevgilim…
Senin güzelliğin dünyaya dedikodudur.
Bu ne güzellik…
Bu ne yüz…
Bu ne güldür?..
Acaba saçın, amberi görüp mü Misk kokulu olmuş?
Bu ne saç…
Bu ne kâkül…
Bu ne zülüftür?..
Aklım saçının kokusuyla doludur. Bu ne güzel koku…
Bu ne ıtır…
Bu ne hoştur…
Gözyaşı dalgalarım taşıp Başımdan aştı.
Bu ne deniz…
Bu ne ırmak…
Bu ne nehirdir?..
Muhibbî ansızın divâne oldu.
Bu ne dert…
Bu ne aşk...
Bu ne huydur?..
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda
Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum
Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında
kimse elini uzatmıyor
Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya
boşalan
bir deniz gibi
Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu
Nereye gitsem apartmanlar çıkıyor önüme
Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar
Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda
İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda .