Arkadaşlarımdan biri "Keşke" dedi,İstiklal Marşı için açılan yarışmaya katılmış öbür şiirler de yayımlansa.Hepsini görmüş olurduk."
Yeni tanıdığım genç buna şiddetle karşı çıktı.Ona göre İstiklal Marşımız, İstiklal Marşımızdı; öbür şiirlerin yayımlanması sakıncalı olurdu; kendimizi inkâr etmek olurdu. Nedenini sorduk. Şöyle karşılık verdi yeni genç :
_Ya onlardan biri daha iyiyse?..
Burda sorun İstiklal Marşı yarışması değil.Ayrica bugün birçok şairin,Mehmet Akif'in devreye girmesi üzerine yapıtlarını yarışmadan çektiğini de öğrenmiş bulunuyoruz.Seçme işlemi (TBMM oylaması) iki aday yapıt arasında yapılmış: Mehmet Akif'in ve Muhittin Baha'nın [Pars(?) _ S.Ö.] şiirleri.Yani "İstiklal Marşı yarışmasına Katılan Şiirler" adlı bir kitap düşünülemez
Biz hep üçüncü şahıs kalalım İlhan,
Sevelim,
Sevdiğimiz söylemeyelim.
Kimse almasın sevgimizden hevesini.
Biz hep üçüncü şahıs kalalım İlhan,
Felâketimiz olacaksa
Yalnızlık olsun.
Bazen insan evi gibi,hayatına da sağlam bir temizlik yapmalı...
İçini tüketen aşkları,sahte dostları;bencil nankör insanları sonsuza kadar hayatından çıkarmalı.
Yas sadece sevdiklerimizi kaybetmekle olmaz.
Bir yaşama biçimini kaybetmek de yastır.
Bir şehri bildiğimiz halde kaybetmek de yastır.
Rutinlerimizi kaybetmek de yastır.
Hatta itikatlarımızı,dünyayla ilgili inançlarımızı kaybetmek de yastır.
İki üç balta ayırmaz bizi mazimizden.
Ağacın kökü mademki derindir cidden,
Dalı kopmuş,ne olur? Gövdesi gitmiş ne zarar?
O, bakarsın,yine üstündeki edvarı yarar,
Yükselir, fışkırıp afak-ı perişanımıza;
Yine bir vaha serer kavrulan imanımıza.