Gerdûn sitem-i baht-ı siyâh etmeğe değmez
Vallâhi bu gam-hâne bir âh etmeğe değmez
(İzzet Molla)
...
Bu hayatta kara bahtımıza sitem edip boşuna yorulmaya ne gerek var.
Yemîn olsun ki, bir kederhane olan şu dünya bir 'âh' etmeye bile değmez.
Ey dağları yerinden oynatan ses ey mermeri toz eden rüzgar
Ey alemi donatan ışık toprağa can veren el.Gün olur toprak uyanır ağaç uyanır uyanır böcekler
Sarı bozkır titrer çıplak ağaçlar yeşerir gök yıkanır kirli dumanlardan
Su coşar deniz kabarır canlanır ölü şehirler
Yemyeşil bir rüzgar eser yıldızlar arasından.Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü
Çatlayacak yalanın çelik kabuğu
Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu.
Nuri Pakdil’e
Beyazıt Camii’nin yan tarafında büyük kestanenin altinda güvercinleri seyretmek, sahaflar içinde kitap karıştırmak, tanıdığın kitaplarla konuşmak, sicak günden ve sert aydinliktan çarşının birdenbire insanı kavrayan loşluğuna ve serinliğine girmek, bu serinliği cok arızi bir hal gibi teninde duya duya yürümek hoşuma giderdi.