Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe yıldız

Bazen düşünüyorum da, en gevezelerimiz bile aslında ne kadar az anlatıyor. En açık sözlü olanlarımız dahi birbirleriyle ancak sislerin, perdelerin, oyunların arkasından, onların zırhına yaslanarak konuşabiliyor. Bazen kırmamak, bazen de kırılmamak için. Galiba mühim olan birine her şeyi tüm açıklığıyla söylemek ve onun hakkında her şeyi öğrenmek değil, birbirinin zaaflarını, korkularım bilip dürtmeden,yaralamadan,kanatmadan, kabullenmeyi becermek. Şu hayatta hepimizin istediği omzumuzda sıcak bir el ve kulağımızda yumuşakbir ses: "Geçecek.”
Reklam
"Burası dünya” diye fısıldadım. "Hem tatlı hem ekşi, kekre bir rüya. Burada herkes kâşif sayar kendini, birbirinin bahçesine girer, iz bırakayım derken talan eder. Onları sev ama tutunmaya çalışma. Yalnız kalmaktan korkup kendi bahçende kaybolma. Söz veriyorum, ben hep yanında olacağım. Sen bana kök vereceksin, ben sana dal saracağım. Başına gelenlere rağmen ve hatta onlarla, hem de doya doya yaşamayı öğreteceğim sana. Seni bir daha hiç bırakmayacağım’’
Kendimi tutamayıp güldüm. Yol insanı önce perişan ediyor, sonra da o perişanlıktan utanmamayı öğretiyor.” "Bize hep direnmeyi öğrettiler” deyip içini çekti Vesna. "Ama yanlış şeylere direnmeyi. Mesele biraz da kabul etmektir belki' Saf saf sordum: "Neyi Vesna durdu. Elini omzuma koydu. Çiy damlalarıyla bezeli kirpiklerinin arasından gülümseyerek cevap verdi: "Kendimizi.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
296 syf.
·
Puan vermedi
Ayasofya’nın Gizli Tarihi
Ayasofya’nın Gizli TarihiErhan Altunay
8.6/10 · 1.467 okunma
Reklam
İnsanoğlu... Böyleydi işte; üstü sırmalı kaftan, içi ham meyve. Ve işte bu yüzden; ateşlere düşüp yanmalıydı. Kaftan çıktıktan sonra pişmeli, çiğliği, hamlığı gitmeliydi.
Hayatın verecekleri her an her yerde saklıydı. Anını sadece Yaradan'ın bildiği zaman diliminde sahibine ulaşmak için beklerdi. Aslı, henüz bilmese de hissediyordu; bir sebebi vardı, sebepsiz olmazdı hicbir sey
"Gözünün gördüğü kadarıyla yaşayanlar, kalbinin sözünü nasıl işitsin? Baktığının ötesinde başlar görmek; gönül ışığını yakınca açılır mana âlemi.”
Anne çekingen kız girişkendi, anne sakin kız konuşkan, anne sessiz kızı neşeliydi. Müthiş bir mizah yeteneği vardı Âişe'nin. Güçlü bir hafizaya sahipti. Muzip yönüyle eğlenceli, hareketli, hayat dolu bir çocuktu. Onda ki üstün zekayı ve ikna gücünü fark etmişti. Bir şeyi isterse mutlaka elde ediyor, aidi yaklaşımlarla karşısındakini iha edene dek vazgeçmiyordu.
"Âişe hep yaşayan hiç unutulmayan demektir. Kimseye muhtaç olmayan, halinden memnun olan, mesut ve huzurlu kadın demektir. Hayatın ahengine karışan, ilerleyen, büyüyen, akan, coşan nehir anlamına da gelir," dedi.
Reklam
"Zekâ iyi kullanılmazsa sahibini yutar, demişti geçmiş zaman bilgeleri. Çocuk iyi bir eğitim alıp güzelce yetiştirilmezse ve sorduğu sorulara tam cevap alamazsa bunalımlı bir ruha sahip olurdu. O sebeple onu iyi eğitmek ve dikkatli büyütmek gerekirdi."
"Elin bereketli, dilin hep tatlı olsun. İhsanın, ikramın hep bol olsun. Gittiğin ev nur, kaldığın ev şen olsun. Hayır beri gelsin, şer uzak dursun. Özün sözün bir, bahtın hep açık olsun.”
Yaratıcı hamuru kadının, çamuru ise erkeğin eline vermişti. Kadın, insanı doğurur ve hamur karar gibi şefkatle yoğururdu. Erkek ise çamuru karar yoğururdu. Kadın, toplumun iç ahengini oluşturur köprüler inşa eder, çeşmeler akıtırdı. Erkek ise yollar yapar, köprüler kurar, binalar inşa ederdi.
1.168 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.