NEC

NEC
@ebrarcskn9
Tam zamanlı bilim üretir// Yarı zamanlı sanat tüketir
Biz ne zamandır 22 sessiz harftik o sokaklarda bir karanlığı sürdürüyorduk Gökyüzü gibi her yerde o uzak güzelliğindi senin birdenbire hep onu buluyorduk İşte öyle tenhayım ki denizleri evin sağına, Doğu tarafına, Güneye koyuyorum Bak ne güzel ev rüzgârları, Etrüsk kuşları geçti ben hala hep seni dinliyorum
Reklam
Ben böyle deniz görmedim ne kadar seni düşündüm Gittim ne kadar bilemezsiniz ne türlü karanlık
Biz madde ile karışmış bir durumdayız ve maddenin kendisi de bizim İlk Töz'den uzak oluşumuzun nedenidir. Bundan ötürü, tözlerimiz ona ne kadar yakın olursa, onun hakkındaki tasavvurumuz da zorunlu olarak o nispette daha kesin ve daha doğru olacaktır. Çünkü biz maddeden ne kadar sıyrılırsak, İlk Töz'e ilişkin tasavvurumuz o kadar tam olacaktır. O'na daha yakın olmamız ise ancak bilfiil akıl olmamız sayesinde mümkündür. Maddeden tamamen sıyrıldığımız zaman, zihinlerimizde İlk Olan'a ait kavrayışımız tam olacaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu ruhlar, ölümlü hayatlarında aşk denen tutku fırtınasının elinde nasıl oyuncak olmuşlar ve bir hazan yaprağı gibi hiçbir tepki gösteremeden oradan oraya savrulmuşlarsa, şimdi de, durup dinlenmek bilmeyen, şiddetini bir lahza kaybetmeyen cehennemi kasırganın önünde savrulmakta, bir anlık durmanın özleyişi içinde yanıp tutuşmaktadırlar.
Yaşam sadece zayıf varlıklar için beklenmedik olaylardan oluşur. Saptanmış sabit bir hedefi olmayan veya böyle bir hedefi olsa bile bakışlarını sürekli ona dikemeyen, sürekli dağılan kişi açısından hayat tutarsızlaşır.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Reklam
Reklam