Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

E

E
@ebrugnss
30 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
"Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur." der Descartes.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Bağlılık ve bağımlılık arasında nerede durduğunu anlamaya çalışıyorum.
Sayfa 192Kitabı okudu
Telefonundan sonra değil, oraya oturduğum an bulunduğum mekana ve çevremdeki insanlara dikkatimi verebilmek istiyorum.
Sayfa 192Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazen çok yoğun, bazen daha hafif, ama hep orada. Hep bende, hep hayatımda.
Sayfa 191Kitabı okudu
Çok okuma yapmam gerekiyor. Yazmam gerekiyor. Ama ilişki içindeyken bana bir şey oluyor. O kendisiyle ve hayatıyla barışık olan kadın, koltukta oturmuş, elinde telefon "Arasam mı, aramasam mı?" diye düşünerek saatlerini geçiren bir kadına dönüşüyor.
Sayfa 190 - Tuna HanımKitabı okudu
Reklam
Gitme isteği. Gidememek. Kalamamak...
Sayfa 165Kitabı okudu
O kadar takılı kalmış ki geçmişte yaşananlara. Bozulmuş plak gibi hep aynı şeyleri anlatıyor. Oralardan kurtaramıyor kendisini, bugüne gelemiyor.
Sayfa 160 - Ekim Hanım'ın annesiKitabı okudu
istenmeyen biri
Bunu anladıktan sonra ısrar etmenin, bir şey söylemenin anlamı yoktu artık. Ama biliyor musunuz, çok kötü hissetmedim kendimi. Öyle reddedilmiş, istenmeyen biri gibi hissetmedim. O konuşmadan sonra da beraberdik. Bırakmadı beni.
Sayfa 141 - Ekim HanımKitabı okudu
Bir dönemin mağdurları, başka bir dönemin zalimleri olarak çıkabiliyor karşımıza.
Sayfa 135Kitabı okudu
Canı yanan, can yakmak ister. Hele hele karşısındaki kişi, canını yakan kişiyse, bu arzu çok daha yoğun hissedilir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Anne için babanın yaptığı yanlışsa, çocuk için de yanlıştır. Anneye göre baba haksızsa, çocuk için de haksızdır.
Sayfa 112Kitabı okudu
Çoğumuz, yası ölüm sonrasında yaşanan bir süreç olarak biliriz. Oysa bir ilişkinin bitişi, sevdiğimiz insanı bir daha göremeyecek olmak, görebilsek bile aynı yakınlığı paylaşamayacak olmak da bir kayıp hissi verir bize.
Kayıp
-Onlar nasıl davrandılar bu kayıp karşısında? -Annem... Annem sustu. İçindeki yaşama sevincini kaybetmiş, neşesi uçup gitmiş gibiydi. Günlük yaşamına devam ediyordu. Kahvaltı hazırlıyor, yemek yapıyor, evi temizliyordu. Bizimle de ilgilendi tabii.
Güçlü olmak, güçlü durmak... Belki de o dönem bu yüzden hiçbirimiz konuşamadık. Konuşursak dağılırız diye korktuk belki. Konuşursak yokluğunu daha fazla hissederiz, acımız artar. Daha fazla özleriz diye konuşmadık.
Her duygunun bedende bir karşılığı var.
Sayfa 39 - yatırım danışmanı Eren BeyKitabı okudu
187 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.