“Toplum,adam,kadın,erkek,çocuk,ana…Bunlar birbirinden soyutlanamaz.Hepsi bir bütündür,iç içedir.Ama ne yazık ki çağlar boyunca soyutlanmış;kadın,insan kavramı içinde apayrı bir yere oturtulmuş.”
“Genç erkek arkadaşlarımız kızları ikiye ayırıyorlar.Evlenilecek kızlar,evlenilmeyecek kızlar.Evlenilecek kızlarla çok ciddi olunur,onlarla hiçbir şey yapılmaz.Evlenilmeyecek kızlarla her şey yapılır.Ama çıkılan her kızlada sevişmek istenilir.Sevişince bir kenara itilir.Evlenmek istendiğinde,el değmemiş bir kız bulunur ve onunla evlenilir.”
Bir başka okur da şöyle yazıyordu;
“Çıktıkları her kızla yatmak istiyorlar.Bunun çok doğal bir şey olduğunu söylüyorlar.Ama evlenirken kimseyle çıkmamış kız arıyorlar.Demek sevişmenin doğal olmadığını düşünüyorlar.Hem her kızla yatmak isteyip,hem el değmemiş kız nasıl bulacaklar?”
“Evet.Aslında hepimiz zifte bulanmış çakıl taşları gibi bir yoluz,sadece bazılarımızın üzerinde çamur,bazılarımızın üzerinde su oluyor ve güneşle kaybolan su,çamur gibi iz bırakmıyor.Belki de hepsi bu.Ben çamurun altında kaldım.”