şamlılar ebu ubeyde ye yazdıkları mektupta şöyle diyorlar:
siz bizim dinimizden olmadığınız halde bizim dinimizde olanlardan daha güzel davranıyorsunuz.
Sayfa 47 - risale
Nice elbiseleri/dışları temiz gibi görünenler,
Çoğu kez dinlerine/özlerine zarar verdiler.
Nefislerini yüceltenler,
Ancak kendilerini alçaltanlardır.
Geçmiş günahların pasını
Ancak yeni hasenât (iyilikler) temizler.
|| Ebû Ubeyde b. Cerrâh radıyallâhu anh
(Dımaşkî, Subuhu'l-Huda, c. 11, s.322)Kitabı okudu
"Beklemek, ateşten (yanmaktan) daha zordur."
Sayfa 39Kitabı okudu
Ey Müslümanlar! İman öyle tatlı bir şey ki; onu tatmayan bilemez. Eğer tatsanız iman yolunda gereken fedakârlığı yerine getirmekten hiçbir zaman geri duramazsınız. Bu fedakârlık, bazen maldan bazen zamandan bazen gözyaşından bazen kandan ve candan vazgeçmekle ödenir. Bazen en yakınlarınızı feda etmekle ödenir. Her türlü asabiyetin ayaklar altına alınması ile ödenir.
Sayfa 73Kitabı okudu
Evet, gerçekten Allah Resûlü'nün ashabı: "Ruhbanü'l leyl, fursanü'n-nehâr'dı."
Yani gecenin ruhbanı, gündüzün fursanı/mücahidi idi. Ancak gecede abid olanın gündüz mücahidliğinin bir anlamı olabilirdi. Çünkü gecesini ihya edemeyenler, gündüzlerini inşa edemezlerdi.
Sayfa 111Kitabı okudu
"Müninlerin kalbi serçe kuşu gibidir. Her gün defalarca değişikliğe uğrar."
|| Ebû Ubeyde b. Cerrâh radıyallâhu anh