"Kaybettiğime üzüldüğüm sadece sensin, özlediğim yine sensin ve senin yokluğunu özgürlüğün yokluğundan ve hayatın yokluğundan çok daha fazla hissediyorum."
"Bende senin kadar kırgınım çocuk; senin kadar küskün, yorgun. Seni bu kadar yoran benim hayata olan tecrübesizliğimdi. Bilemedim ben kırıldıkça senin tuz-buz olacağını. Şimdi biliyorum ama sana ulaşamıyorum..."
"Simetrik hasta gibisin sen! Duvardaki asılı olan yamuk tabloydum ben. Sürekli çekiştirdin. Sağa kaydırdın sola kaydırdın. Ama asla ortalayamadın, bir duvara sığdıramadığınım ben senin."