Eda
@eda3335
Ömür dakikaları sayılı olan insanın, günün üçte birini uykuya ayırmasına şaşarım.
Şair’ül İslam Yunus Kokan
39 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Resulullah s.a.v şöyle buyurdu: "Bir kimsenin ilmi arttığı halde hidayeti (zühd ve takvası) artmazsa, o kimsenin Allah'tan ancak uzaklığı artar."
Faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoșgörü ile geçip gidenlerden ol.
(Furkan 25/72)
Şunu bil ki, dinine tercih ettiğin dünya malı seni azaptan koruyacak değildir.
Okur Takip Önerileri
Sadık; doğru sözlü olan, gerçeği söyleyen, doğru haber veren, gerek va’d gerek vaîd olsun her türlü sözünü yerine getiren, nasihat ve muhabbette ihlâslı ve samimi; amel, aksiyon ve eylemlerinde dürüst ve güvenilir olan, ihaneti ve yalanı bulunmayan, sadakatli olandır.
Sayfa 24 - Kutlu YayıneviKitabı okudu
"Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun." (Tevbe: 119)
Allah-u Teâlâ burada iman eden kullarına sadıklarla beraber olmalarını, onlardan ayrılmamalarını emrediyor; lakin hepiniz sadıklarsınız demiyor. Demek ki her ehl-i iman sadıklardan değildir ve sadık olmak Allah (c.c) katında mühim, ehemmiyetli ve önemli bir makamdır ki iman edenlere onlarla beraber olunması emredilmiş.
"Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun." (Tevbe Sûresi, 9/119)
Evet, bu âyet dahi Allah (c.c)’ın hususi dostlarının olduğuna sağlam bir delildir. Şöyle ki Allah (c.c) burada müminlere, iman edenlere açık bir emir veriyor, Allah’tan korkunuz, O’na karşı gelmekten korkunuz, sakınınız, O’nun emrettiklerine sarılınız, yasakladıklarından kaçınınız ve imanlarında, ahitlerinde, hak din İslâm’a olan bağlılıklarında, niyetlerinde, söylemlerinde, eylemlerinde ve bunun gibi her hususta doğru ve dürüst kişiler olan sadıklarla beraber olunuz. Onlardan uzaklaşmayınız, onlarla yakınlık kurunuz, onlara yakın durunuz, onların safını tutunuz, onlara uyunuz ta ki siz de onlar gibi özü, sözü, niyeti, fiili, işi doğru kimseler olunuz.
"Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun." (Tevbe Sûresi, 9/119)
O hâlde her mümin iman nuru ve kuvveti, teslimiyet, tevekkül ve maneviyat bakımından bir değildir.
Allah (c.c)’ın öyle has mümin kulları vardır ki Allah anıldığı zaman korkudan ve saygıdan yürekleri titrer, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanları ve dereceleri artar ve onlar yalnız Rablerine tevekkül eder, dayanıp güvenirler. İşte bu müminler Allah (c.c) katında derece bakımından çok üstündürler.
O ki her şeyi işiten, gören ve bilen, duaya icabet eden, her türlü noksanlıktan münezzeh, yüceler yücesi yegâne ilahtır.
“Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfâl Sûresi, 8/2)
İşte bu âyet gerçek müminleri üç mükemmel sıfat ve makam ile vasıflandırıyor ve özetliyor:
1) Korku makamı
2) İmanda artış makamı
3) Tevekkül makamı
Kâmil ve ihlâslı müminler o kimselerdir ki yalnızca Rablerine tevekkül eder, güvenirler. Allah (c.c)’tan başkasından ne korkar ne de yardım umarlar.
Kâmil ve ihlâslı müminler o kimselerdir ki Allah’ın adı anıldığında, sırf bu anmadan ötürü, yürekleri ve kalpleri titrer. Yine onlara Allah’ın âyetleri okunduğunda bu onların tasdiklerini, imanlarını ve yakînlerini artırır.
“Benim kolumu kanadımı bir şey kırabilir. Senin ağladığını görmek.”
