Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
215 syf.
·
Puan vermedi
Okurlar arasında da sınıfsal bir durum var sanki. Birbirini küçümseme, "Ayy!Sen onu mu okuyorsun ya da daha yeni mi okuyorsun" gibi öznel değerlendirmeler mevcut . Polisiye ya da aşk-romans türü kitapları okuyanları hafif dudak düşürüp müstehzi bir ifade ile eleştirmek..... Işte akademisyenler Aksu Bora ve Emel Uzun Avcı bu konuyu ele
Hafif Kahramanlar
Hafif KahramanlarTanıl Bora · İletişim Yayınları · 20233 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Alman edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olan Goethe (1749-1832), 1774 yılında dünya edebiyatına Genç Werther'in Acıları adlı eseri kazandırmış. Charlotte adında bir kadına duyduğu karşılıksız aşktan yola çıkarak bu eseri yazan Goethe, bu eseri ile dönemin gençlerini etkilemiş ve bu eserden sonra gençler arasında intihar vakalarında gözle görülür bir artış olmuştur. Napoleon'un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir. Kitabın konusuna gelecek olursak; Werther, bir balo vesilesi ile nişanlı bir genç kız olan Lotte ile tanışılır. İkisi arasında dostluk başlar ama Werther Lotte'ye aşıktır. Albert'le evlenmesine rağmen yine de Werther bir türlü Lotte'den uzaklaşamaz. Aşkı zamanla büyük bir tutkuya dönüşür ve bu tutkuyla kendi kendini tüketir. Yaklaşık 250 yıl önce yazılan bir eserin hala güncelliğini koruması gerçekten takdire şayan. Edebiyatta akılcılığın yerine duygusallığı ön plana çıkaran bu eserde insanın sevgi, aşk uğruna nasıl kendini tüketebildiğini, nasıl da duygularının esiri olabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Üç defa okudum bu eseri ve her defasında farklı duygulara kapıldım. Mutlaka okuyun. Keyifli okumalar dilerim...
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,4bin okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Gerçekten gerçek bir roman
Toplumların konfor alanından çıkması yüzyıllardır zorlandıkları bir mesele olagelmiştir. Din, mezhep, ideoloji gibi kültür vasıtalarına dair yeni bakış açıları geliştirmek, bu bakış açılarına dair yeni teoriler üretebilmek de haliyle her toplumun üstleneceği bir durum değildir. Bu yüzden gelişime açık olmayan beyinlerin türediği bir toplumda,
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Can Yayınları · 202025,4bin okunma
96 syf.
5/10 puan verdi
“Doksanıncı yaşımda, kendime bakire bir yeniyetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim” diye başlıyor Benim Hüzünlü Orospularım. Sinir bozucu bir kitap. Aynı derecede de güçlü, unutulup gidecek bir hikâye değil. Aşk hikayesi diyenlere çemkirebilirim. 90 yaşındaki bir kişi 14 yaşındaki bir çocuğa aşık olmasın arkadaş. Sevmenin yolu sadece aşktan mı geçiyor? Yoo. Sen yine sev. Bağlan. Boşa geçmiş ömrünün son deminde kalbini kocaman aç. Ama buna aşk deme. Marquez’in bize bunu aşk diye sunduğunu da düşünmüyorum zaten. Adamla hiçbir empati kuramıyoruz. Delgadina -adı bile kendine ait değil- bir eşya gibi sessiz, kimliksiz bütün kitap boyunca. Aşk da, sevgi de öyle uzanıp yatmakla doğmuyor. Böyle hastalıklı, kusurlu sevme biçimleri edebiyatta da, sinemada da, gerçek ilişkilerde de gereğinden uzun süre prim yaptı. Artık yeter. Sevmeyi ve bağlanmayı zayıflık sayan ya da ondan korkan bu ihtiyarın tutkusu da kendisi kadar hastalıklı, kusurlu. Onu romantikleştiremem. Marquez de romantikleştirmiyor. Yaşlılık hâli, göçüp gitmeye az kalması her şeyi mübah hâle getirmiyor. Ahlak bir zaman sorunu da değildir bence. Velev ki o dışardan dayatılan kurallara, tabulara, kabüllere bağlı işliyor olmasın, içten gelsin. Sinir bozucu bir Marquez kitabı okuyayım dersen, yavaş yavaş oku. Zira hızlı akıyor. Öylesi geriye hiçbir şey kalmaz.
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201920,9bin okunma
152 syf.
6/10 puan verdi
(spoiler dostlarım) Uzun süredir Kemal Bilbaşar okumak istiyor ancak erteliyordum. Kitapta anlatılana benzer ruh halimden dolayı yazarın pek bilindik "Cemo" romanından ziyade "Denizin Çağrısı" beni kendine daha çok "çağırdı." Türk Edebiyatının bunalım romanlarından, arada kalmış neslin anlatıldığı, yabancılaşma
Denizin Çağırışı
Denizin ÇağırışıKemal Bilbaşar · Can Yayınları · 2021370 okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabın adı yani Müşahedat, ‘gözlem’ demekmiş. Romanımızın başkahramanı da, mesleği gereği iyi bir gözlemci ve kitabımızın yazarı olan Ahmet Mithat Efendi. Romana gerçek hayattaki halini dahil etmiş yazarımız. Ahmet Mithat Efendi, Tercüman-ı Hakikat gazetesinin kurucusu ve yazarı aynı zamanda. Kahramanımızın mesleği olan gazetecilik, mesai
Müşahedat
MüşahedatAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022612 okunma
Reklam
268 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Edebiyatta ilk Psikolojik Roman olarak kabul edilen eserdir Eylül. Öncelikle karakterlerin isimleri size garip gelebilir. Baş karakterler: Suat, Süreyya ve Necip. Suat bir kadındır, Süreyya ise onun Kocası. Necip ise Süreyya'nın kuzenidir. Eser yasak aşkı konu eder. Suat ile Necibin aşkını. Bununla birlikte gelişen olayları ve psikolojik durumları. Aslında iğrenç bir şeydir yasak aşk! Erkeğin kadınına, kadının da erkeğine sadık kalması gerekir. Şimdi olayların merkezine inmek istemiyorum. Ama bir kaç şey demek istiyorum. Bu yasak aşk çoğunlukla eşlerin birbirlerine ilgisizliği yüzünden oluyor. Eşinden ilgi bulamayan kadın veya erkek nefsine uyup dışarıya yönelebiliyor. Rabbim bizleri bu durumdan korusun. -Sende bir şey var, öyle bir şey ki hiçbirinde rastlamıyorum... Öyle bir şey ki işte bütün endişelerim senin yanında yok oluyor. Ruhuma bir şifa, bir huzur geliyor! Dudaklarını gözlerime dokundurduğun zaman bütün canımın koşa koşa gelip top­landığını, orada sana kavuşmaktan mesut olarak kaldığını hissediyorum. -Ah, bu aşk nasıl birkaç saniyelik saadetleri uzun elemlerle, zalim pişmanlıklarla paramparça ediyor ve bunun mecburen böyle devam edeceğini, hiçbir çare olma­dığını görmek onu ne kadar eziyordu.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202339,8bin okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Zaten onu kimse anlamamıştı.” Diyor kitabında
Halid Ziya Uşaklıgil
Halid Ziya Uşaklıgil
Mai Yalı
Mai Yalı
4 kısa öyküden oluşmaktadır. Oldukça keyifli okuması güzel olan bu öyküler bizlere hayata dair dersler vermektedir. Çok severek okudum. Herkese naçizane tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. Arka Kapaktan Alıntı: HALİD ZİYA UŞAKLIGİL, 1865’te İstanbul’da doğdu.
Mai Yalı
Mai YalıHalid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 2021486 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yok olmaya mahkûm bir aşk üçgenini anlatan , tutku, pişmanlık ve özlem dolu bu roman, yayımlanır yayımlanmaz eşcinsel edebiyatta bir dönüm noktası olmuştu.Etkisi bu kadarla kalmadı:Baldwin , "beyaz eşcinsel erkekleri yazan siyah bir yazar " olarak şimşekleri üstüne çekti.....
Giovanni'nin Odası
Giovanni'nin OdasıJames Baldwin · Yapı Kredi Yayınları · 2020609 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Çalıkuşu Romanında Ana İzlekler -SPOILER İÇERİR-
REŞAT NURİ GÜNTEKİN’İN ÇALIKUŞU ROMANINDA ANA İZLEKLER GİRİŞ Reşat Nuri Güntekin, Millî Edebiyat Dönemi ve onu takip eden Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nın önde gelen isimlerindendir. Çalıkuşu adlı eseri 1922’de tefrika edilmeye başlanıp 1925’te kitap olarak yayımlanan, 1937’de büyük
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,3bin okunma
366 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.