- Ya... İşte böyle... Her şey sana çalışmayı, tutumlu olmayı öğretiyor. Seni buna sürüklüyor. Güç sahibi olmak isteği, aklın ve kilise... hepsi. Sen de onlara uyuyor, ihtiyatla adımını atarak dürüst bir yaşayış sürüyorsun. Daha doğrusu hiç yaşamıyorsun... Ama çalışıyor, didiniyor, para topluyor, üzülüyorsun. Ve hayatın böylece geçiyor. Sonra birdenbire bu oyun artık para etmez oluyor.. Herkes dirayetle, akıllılıkla alay ediyor, kilise de kapılarını kapayarak susuyor. Otoritenin yerini kuvvet alıyor, kazanç zorluların eline geçiyor ve kimse senin harcadığın çabayı takdir etmiyor. Bu mümkün mü?... Böyle bir şeyin doğru olması mümkün mü?
Gördün mü, annem sevmiyor beni. Yaşamak istiyor o, aşık olunmak... Bense 25 yaşına bastım ona artık genç almadığını anımsatıyorum. Ben olmayınca 32 benim yanımdaysa 43 yaşındadır. İşte bu yüzden nefret ediyor benden
Belli bir alışkanlığı sınıflandırmak konusunda sıkıntı çekiyorsanız benim kullanmayı çok sevdiğim bir soruyu sormayı deneyebilirsiniz: "Bu davranış, olmak istediğim insan olmama
yardım ediyor mu? Bu alışkanlık, arzuladığım kimliğin lehine mi, yoksa aleyhine mi oy kullanıyor?" Arzuladığınız kimliği pekiştiren alışkanlıklar genellikle iyidir. Arzulanan kimliğinizle çelişenler ise genellikle kötüdür.
Hiç düşündünüz mü? İnsanlar hastalandıkları zaman oluşan ilk doğal davranışlarının yemekten kesilmesi olması ne anlama geliyor? Vücudun beden dili bize dinlenerek temizlenmek istediğini ifade ediyor.
''Tarih tekerrür mü ediyor? Yoksa yalnızca ona kulak verme yeteneğinden yoksun olanların kefareti olarak mı tekrar ediyor? Dilsiz tarih yoktur. Ne kadar yaksalar, ne kadar yırtsalar, ne kadar yalanlasalar da, insanların tarihi çenesini kapamayı reddeder.''
DÖRT GEMİ, DÖRT TÜRK DESTANI
TÜRK'ÜN, ANADOLU'NUN VE İNSANLIĞIN KADERİ GEMİLERLE DEĞİŞİYOR.
Bir büyük insan düşünün Anadolu'yu su basacak diyor
İnananı gemiye doluyor, inanmayanı sularda boğuluyor
Nuh tufanı böyle efsane oluyor
Bir büyük sultan düşünün
Gemileri karadan yürütüyor
Tarihin, insanlığın ve İstanbul'un
İçkiye benzer bir şey var bu havalarda
Kötü ediyor insanı, kötü...
Hele bir de hasretlik oldu mu serde;
Sevdiğin başka yerde,
Sen başka yerde;
Dertli ediyor insanı, dertli.
➤Kıraat etmek: Düşüne düşüne, anlaya anlaya, tarta tarta okumak manalarına gelir. Akılın harekete geçirilmesiyle birlikte muhakemenin ve izanın devreye sokulduğu bir farkındalık eyleminin adıdır.
➤Dünya, şefkat ve merhametin bol olduğu, bununla birlikte zülüm, kan ve gözyaşının da bulunduğu, iç içe geçmiş sistemler ve sürekli tekrarlanıp yenilenen