Yürütme erki kimin elindeyse kanunlar daima onun yanındadır. Bu işin ahlakla ya da hukuki ayrıntılarla pek ilgisi yoktur. Tüm mesele şudur : Güç kimde ?
Ruh mu beden için yoksa beden mi ruh için fazla yorgundu? Bu organların, dokuların, kasların ve hücrelerin bir ihaneti miydi?
Yoksa ihanet bedenimle yeterince ilgilenmemek miydi?
Peki ya çocuklar, oğlum? Çocuklar en büyük hayaldir. Gerçekleşen bir hayal, yürüyen, konuşan, koca dünyaya adımını atan. Başarı, mutluluk, yüceliğe açık. Çılgın, muhteşem olasılıklara açık. Aynı zamanda yıkıma da.
" Hâlâ üşüyor musun ? "
" Evet, o yağmurlar yağmaya ve buzlu sisler çökmeye başladığından beri üşüyorum. Koğuşta kaloriferi hiç yakmıyorlar. "
" Eh, dışarıda ağustos ayı. Gökyüzü açık ve güneş de kavuruyor. Korkarım, bu soğuk ve sis senin içinde. "
Bir kamuflaj yöntemi de, bütün suçu bir başkasına yüklemektir. Böylece, başkalarının sana gerçekten yaptığı şeylerle ve senin kendine yaptığın, hâlâ da yapmakta olduğun şeylerle yüz yüze gelme zorunluluğundan kurtulmuş oluyorsun.
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiç bir zaman huzur ya da mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vadetmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... Üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur."
Marie'nin aklına Jules Verne'den bir satır geldi: Bilim, evladım, hatalardan oluşur ama bunlar yararlı hatalardır çünkü insanı adım adım gerçeğe götürür.
Hayat Jules Verne'in kitabındaki gibi olsaydı, diye düşündü. Marie-Laure ve istediğiniz anda arkadaki sayfalara bir göz atıp ileride neler olacağını görebilseydiniz...
" Bazen inanmaktan yorulduğumuz olmuyor mu, Madam ? Bazen somut bir şeyler beklemiyor musunuz?"
Madam Manec elini Marie-Laure'un alnına koydu.
" İnanmaktan asla vazgeçmemelisin. En önemli şey budur. "
Sorunları çok uzaklarda aramamak gerekir. Uzaktaki sorunlar hiç gelmeyebilir. Onun yerine çitlerinizin içindeki kurt ile ilgilenin. Dışarıda dolaşan kurt sürüleri belki de yoktur bile.
" Işığı aramaktan başka bir şey yapmayan, sorumluluklarından kaçan insan iç aydınlığına asla kavuşamaz. Güneşe sürekli bakan bir kimse sonunda kör olur. "
Yalnızca başarısızlıklarımızın filmini seyredersek kötürüm oluruz. Sadece deneyimlerimizin filmine bakarsak gerçekte olduğumuzdan daha akıllı olduğumuza inanmaya başlarız. İki kasete de gereksinimimiz var.