Âşk ispat ister.
Allah'a isyan ediyorsun,oysa O'nu sever görünüyorsun, ... Eğer sevgin doğru olsaydı,O'nun emirlerine uyardın, Çünkü âşık,sevgilisinin sözünden çıkmaz;)
Sayfa 45
Bir Müslüman'ın uyması gereken en basit iki kural vardı öğrendiğim: 1. Seni ürküten veya şüpheye düşüren veya korkutan herhangi bir şeyle karşılaşırsan hemen kalbinin derinliklerinden bir euzü-besmele çek. 2. Karşılaştığın ve kendine rehber olarak göreceğin kişileriçok iyi incele. Eğer onlar hâl ve davranışlarıyla sana Efendimizi (s.a.s.) hatırlatıyorsa, söyledikleri ve yaptıklarıyla Kur an'a uyuyorlarsa o zaman onlarla devam et, değilsedinle ama kendine veli edinme.
Sayfa 16 - HayykitapKitabı okuyor
Reklam
Şeyh Ahmet Yasin şöyle derdi: "Zayıf hiçbir zaman zayıf olarak kalmaz; güçlü de hiç bir zaman güçlü olarak kalmaz "Siz eğer sadece Allah'a güvenerek ve sadece Allah'ın ismini yüceltmek için cihad ederseniz mutlaka Allah'ın yardımı gelir. Kuvvet silahta ve parada değil; iman ve akidededir. Ayrıca bu savaş sadece Filistinle sınırlı bir savaş değil... Bu savaş müslümanların zulme uğradığı her yerde süren bir savaştır.
"Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa Habibullah'a ittiba edilecek. İttiba edilmezse netice veriyor ki: Allah'a muhabbetiniz yoktur." Lem'alar
Samimiyet çağrısı
Beşeri yardımlara nâil olmak için mi beşere yaranma telaşı içindeyiz? Yardım ancak onun yardımıdır... "Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar." (Al-i İmran-160)
Süleyman İbni Bureyde'den rivayet olunan bir hadiste de şöyle buyruluyor: Süleyman İbni Bureyde, babasının şöyle dediğini nakleder: "Resulullah (s.a.v.) bir orduya veya seriyyeye komutan tayin ettiği zaman, özellikle komutana ve yanındaki Müslümanlara hayır tavsiye eder, sonra da derdi ki: 'Allah yolunda Allah'ın adıyla gaza ediniz. Allah'ı inkar edenlerle savaşınız. Cenk ediniz, zulmetmeyiniz, ahdinize vefa gösteriniz. Ölülerin uzuvlarını keserek veya parçalayarak kötülük etmeyiniz. Çocukları öldürmeyiniz. Müşrik düşmanlarınızla karşılaştığınızda onları şu üç şeye davet ediniz: Bunlardan hangisine icabet ederlerse icabetlerini kabul ediniz ve savaşmayınız: Onları İslâm'a davet et; eğer icabet ederlerse kabul et ve öldürme. Sonra yerlerini terk edip muhacirlerin yanına gelmelerini iste; eğer bunu yaparlarsa muhacirlerin lehinde ve aleyhinde olan şeylerin kendilerinin de leh ve aleyhinde olacağını bildir. Eğer bundan yüz çevirirlerse Arapların başına gelenlerin kendilerinin de başına geleceğini ve Müslümanlarla beraber cihad etmedikçe ganimetlerden hiçbir şeye nail olmayacaklarını bildir. Eğer bundan da yüz çevirirlerse onlardan cizye iste, eğer kabul ederlerse sen de onları kabul et. Eğer bundan da yüz çevirirlerse Allah'a sığın ve onlarla savaş."
Reklam
Eğer Allah’ı seviyorsanız Rasûlullah'a (s.a.v) uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
"Eğer Allah'a tövbe ederseniz kaymış olan kalpleriniz düzelmiş olur"
Sayfa 286 - Turkuvaz Yayınları
Mü'minin imanı ancak musibet anında belli olur. Mü'min böyle bir anda çok dua eder, ancak duasının kabul edileceğine dair bir emare göremez ve ümitsizlik hali belirse bile o yine de ümidini yitirmez. Çünkü o bilir ki Allah onun için en hayırlı olanı bilendir. Ya da kişinin duasına icabet edilmemesindeki murat o mü'minin sabrını ve imanını ölçmektir. Eğer kişi böyle bir halde kalbiyle teslim olmaya devam eder, dualarını sürdürürse bu mü'minin imanı kuvvetli olduğu ortaya çıkar. Eğer bir kişi de dualarının hemen kabul olmasını ister de kabul olmadığını görünce homurdanırsa bu da müminin imanının zayıf olduğunu gösterir. Bu kişi duasına icabet edilmesinin kendi hakkı olduğunu düşünür. Sanki o kişi bir işte çalışmış da karşılığında ücret bekliyor gibi hareket eder. Sen hiç Yakup'un (a.s) hikâyesini duymadın mı? Seksen yıl imtihan içinde olduğu halde ümidini hiç yitirmedi. Yusuf'u (a.s) kaybetmenin üzerine Bünyamin'i de kaybetmişti, ancak o, ümidini yitirmeyerek şöyle demişti: "Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir."(Yusuf, 83) İmtihandaki sırların hepsini Allah'ın (c.c) şu beyanı izah eder: "Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki mü'minler, 'Allah'ın yardımı ne zaman!' dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır."(Bakara, 214)
Şayet aklın bir olay karşısında "Neden, niçin?" gibi soru sorarsa onu hemen şunu söyleyerek sustur: "Ey aciz! Daha sen kendi nefsinin hakikatini bilmiyorsun. Durum böyleyken her şeyin sahibi olan Allah'a itiraz etmek senin neyine? Eğer akıl 'Musibetlerde hangi faydalar varsa Allah istese bu faydaları musibetsiz de verebilir? İnsanları ateşe sokmakta hangi fayda tahayyül edilebilir ki? Üstelik bunda net ve açık bir durum da yoktur' derse sen de aklına şöyle söyle: 'Allah'ın hikmeti senin derecenden üsttedir. Bilmediğin konularda teslim ol! Şunu bil ki aklıyla ilk itiraz eden kişi İblis olmuştu. O ateşin çamurdan daha üstün olduğunu iddia ederek Adem'e (a.s) secde etmedi."
Reklam
Müminun Suresi 91. Ayet
Mâ-tteḣaża(A)llâhu min veledin vemâ kâne me’ahu min ilâh(in)(c) iżen leżehebe kullu ilâhin bimâ ḣaleka vele’alâ ba’duhum ‘alâ ba’d(in)(c) subhâna(A)llâhi ‘ammâ yasifûn(e) Allah asla çocuk edinmemiştir. O’nunla birlikte başka bir ilâh da yoktur. Eğer olsaydı, o takdirde her bir ilâh kendi yarattıklarını yanına alır ve mutlaka biri diğerine üstünlük kurmaya çalışırdı. Allah, onların uydurduğu noksan sıfatlardan münezzehtir.
Eğer sen eşinin güzel huylu ve ahlâklı olmasını istiyorsan, kendin yüce Allah'a karşı doğru olmaya bak.
Kulun amelleri Allah'a Cuma geceleri arz olunur. Eğer o kulun sıla-i rahimden dolayı kopmuş bağları varsa Allah o şahsın amellerini kabul etmez.(Beyhakî, Şuabü'l-iman,6/224)
Bursa'daydık. Bir akraba ziyareti için ara sokaklardan geçiyorduk, koşup oynarken eliyle mütemadiyen istavroz çıkaran 8-9 yaşlarında bir erkek çocuk gördüm. Yaptığı hareketin mânasını sordum, ne olduğunu bilmiyordu. "Amca, hani filmlerde var ya!" dedi. Anlaşılıyordu ki müslüman çocuğu idi ama gördüğü bir filmden etkilenmiş, beğendiği artistin hareketini ve jestini taklit yoluyla yapıyordu. Bu, şüphesiz ki tek ve münferit bir vak'a değildi. Sezdirmeden, en gizli metotları kullanarak yapılan Hıristiyanlık propagandaları beni endişelendirdi. O halde yaşadığınız muhiti, mensup olduğunuz cemiyeti dikkatle inceleyiniz, etrafınızda cereyan eden hadiseleri iyi değerlendiriniz sevgili okuyucular! Asil gençliğimiz bozulmaya, milletimiz güçlü mânevi kaynaklarından mahrum edilmeye çalışılıyor. Sizler mesuliyet fikrine sahip olur, cemi- yetinize karşı vazifelerinizi idrak eder, şevkle ve onurla çalışırsanız Allah'ın izniyle başarıya ulaşırsınız; çünkü halkımızın mayası müsaittir, aslı bozulmamıştır. Eğer lakayt ve tembel durursanız; sinsi düşmanlar, güçlü gizli teşkilatları ve geniş propaganda imkânlarıyla mâneviyatımızı tahrip eder, ülkemizi ele geçirir; milletimizi köle haline getirirler. Dünyamız da âhiretimiz de mahvolur.
Sayfa 81 - Server YayınlarıKitabı okuyor
Eğer beni Allah'a hazırlamıyor, ona yaklaştırmıyor ve beni O'nun kulu kılmıyorsa; bütün bu planlar anlamsız ve kıymetsizdir, birer başarı sayılmazlar.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.