Felsefe-Bilim ve Din +11
Marx yoksa bu satırları yazar mıydı: “Şurası açıktır ki,eleştiri s&lahı s&lahların eleştirisinin yerini tutmaz. Maddesel güç ancak maddesel kuv betle alt edebilir.Fakat bu kuram da kitlere mal olunca maddesel bir güç haline gelir.Bundan ötürü diyeceğiz ki,”devrim kuramı olmadan devrim olmaz”
Sayfa 68 - ebyKitabı okuyor
Çatışmaları harika yönetir: Kavga ânında savunmaya geçmek zorunda hissetmez, yaralanmaz ya da partnerini cezalandırmaz. Böylece kavganın daha da şiddetlenmesini engeller. • Zihinsel açıdan esnektir: Eleştiri onlara kendilerini tehdit altında hissettirmez. Yöntemlerini gözden geçirmeye, gerekirse inançlarını ve metotlarını yeniden incelemeye isteklidirler. Etkin iletişim kurarlar: Diğerlerinin anlayışlı ve karşılık veren kişiler olmalarını beklerler. Bu sebeple partnerlerine duygularını özgürce, olduğu gibi ifade etmek onlara doğal gelir. • Oyun oynamazlar: Yakınlık isterler ve karşıdakinin de aynısını istediğini düşünürler. Öyleyse oyuna ne gerek var? • Yakınlık kurmakta rahat, sınırlar konusunda kaygısızdırlar: Yakınlık ararlar ve "birinin ağına düşürülmekten" korkmazlar. Çünkü -kaygılılar gibi- hiçe sayılmaktan korkmaz ya da kaçınganlar gibi devre dışı bırakmaya gerek duymazlar. Fiziksel ya da duygusal yakınlığın zorlanmazlar. tadını çıkarmakta
Reklam
… çok doğru +29
Unutma gereksiz eleştiri sadece gizli hayranlıktır.
resim sessiz bir şiir, şiir konuşan bir resimdir.
Dişiliği kabullenmek Basit gelse de kabullenmek kendi içindeki ışığı fark Edip onu inkar ettiğinizde özgür olduğunuzdan söz edemeyiz. Kabullenmek, kendinize yönelmeyen ve kendinizi daha iyi tanımaya yönelik atacağınız bir adımdır. Zihinsel olarak kendimizi kabullendiğinizi düşünebilirsiniz ama kabullenme daha çok içsel bir durumdur. Kendinizin ne
Boyle bir insan, okurken düşünmeyi unutmamıştır, satırlar arasını okumak sırrını henüz bilir, hatta öylesine cömert yaratılıştadır ki okuyup bitirdiği şey üzerine bile düşünür - belki de kitabı elinden bıraktıktan uzun zaman sonra. Hem de bir eleştiri ya da bir başka kitap yazmak için değil, işte öylesine düşünceye dalmak için! Sen benim okuyucumsun, çünkü sen, yazarla birlikte uzun bir yolculuğa akabilecek kadar huzurlusun, bu yolculuğun hedeflerini yazar göremiyor, ama bu hedeflere istenlikle inanmak zorunda, ileriki, belki çok ileriki bir nesil bizlerin körü körüne ve yalnızca el yordamıyla içgüdüsel olarak aradığı şeyi gözleriyle görsün diye.
EĞİTİM KURUMLARIMIZIN GELECEĞİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELERKitabı okuyacak
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.