Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Günahım kendime karşı. Kendime hainlik ettim ben. Yaşamın başında yola çıktığım zaman olmamaya kesin karar verdiğim her şey oldum. Kendime karşı çıktım, varoluşumun nedenine yüz çevirdim.”
Elia Kazan - Uzlaşma
Elia Kazan'ın Uzlaşma adlı filminin kahramanı Eddy'ye ailevi, mesleki, herkesin bildiği, tanıdığı kişiliğinden sonunda bıkkınlık gelir. Sahip olduğu resmi Eddy kişiliğinden kurtulmak amacıyla onu intihara sürükleyerek, gerçek Eddy'nin arkasına gizlenen bu kusursuz Eddy kopyasının nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu anlamaya çalışır. Burada gerçek Eddy'nin bir hayalet durumuna düştüğü söylenebilir. Böylelikle hayalet konumundaki gerçek Eddy yavaş yavaş sözleşmesel kişiliğinden yani mesleğinden, eşinden, sahip olduğu statü ve cinselliğinden -hatta babası ve fılmin sonunda yaktığı evinden bile- giderek kopar. Sahip olduğu bütün kimliklerle bütün "uzlaşma" biçimlerine bir son verdiğinde geriye ne kalmaktadır? Hiçbir şey. Bunun bir tür anlamsız tutuculuk biçimi olduğu da söylenebilir. Böyle bir konumdaki insan kendi kendinin gölgesi -ya da gölgesini yitirmiş bir adam- haline gelmektedir. Kimlik düşü kimliğe karşı bir duyarsızlıkla sonuçlanmaktadır. Bu hikayelerin satır aralarında yakalanıp ortaya konulabilecek bir şey varsa, o da, rastlantı ya da yazgının bu dünyaya özgü şeyler olup, örneğin ilahi denilebilecek türden düşsel bir kararın sonucu olmadıklarıdır.
Geri16
92 öğeden 91 ile 92 arasındakiler gösteriliyor.