Elif DİNÇER
@elif_dincer
Manevî Danışman ve Rehber
Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi
İslamda Çocuk Ahlâkı/ Asr-ı Saâdet
Rabbini bilen kendini bilir.
Danışman ve Rehber/ Öğretmen
İslami İlimler
16 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Hadis-i Şerif
Misafire ikramı ben hayatımın yegane rehberi olan Allah Rsulünden öğrendim.
O sallallahu aleyhi ve sellem demişti ki; misafirine ne kadar ikram edersen et, o israf değil bir ikramdır, bir ihsandır.
Suheyb-i Rumi radıyallahu anh
Sayfa 69 - SiyerKitabı okuyor
190 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İlişkilerde kadını ve erkeğin öncelikleri farklıdır. Kadın, yakınlık ve paylaşım isterken, erkek; güç sahibi, yetenekli, yöneten ve yeterli olduğunu fark edilmesini ister. Bir erkeğe sürekli öğüt vermek onu anlamamak mesajını iletmek iken bir kadına sürekli öğüt vermek sana destek vermiyorum tek başına çöz hallet demektir. bu durum kadın ve erkeğin temel ihtiyaçlarını yok etmek olduğundan ilişkide güvenin azalması iletişimin bozulması ve çatışmaların olması pek de uzak bir ihtimal değildir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Ne zaman susacağınızı bilin
Sorunlar konuşarak halledilir. Fakat bazı sorunlar için susmak en azından bir müddet susmak iyidir özellikle öfkenin olaya hakim olduğu zamanlarda susarak ortamın yatıştırılmasını sağlamak gerekir. Öfkenin tırmandığı alanlarda eşlerden biri susmayı tercih etmediğinde birbirinin ateşini körüklemiş olurlar.
Kimileri susmayı pasiflik göstergesi sayarlar; fakat böyle riskli alanda susmayı becermek pasif ya da zayıf karakterli kişilerin değil tam tersi güçlü karakterlerin yapabileceği bir şeydir. Nefsimiz "Susma sustukça tepene binecek" cümlesini telkini etse de biz kalbimize bakmalı "Sus şimdi susarsan zamanla her şeyi düzelecek" cümlesine kulak vermeliyiz.
Sayfa 160Kitabı okudu
Gök kapıları onların yüzlerine kapanmıştır
Abdullah Bin Mesut radıyallahuan
"Sabah namazından sonra mescidde oluşan halkı arasında otururken şunları söyledi; Allah aşkına içiniz de yakınları ile ilişkisi kesen varsa yanımızda uzaklaşsın. Biz Rabbimize dua etmek istiyoruz. Gök kapıları yakınlarıyla alakalarını kesenlerin üzerine kapanmıştır.
Sayfa 171Kitabı okudu
Şaka mı şimdi bu?
İnsan yakın bulduğuyla şakalaşır ve bu anlamda şakalaşma evlilikteki yakınlaşmayı muhabbeti arttırır. Fakat dozu ve üslubu iyi ayarlanmazsa muhabbete vesile olmak yerine rencide edici bir işlev görür. Şakalarımız bilhassa kişiliği yahut dış görünüşü hedef alan ve sürekli yapılan şakalar evliliğe tat katmak şöyle dursun tartışmaya zemin hazırlar.
İmam Gazali şakada ölçünün "Devamlı yapmamak ve aşırıya kaçmamak" olduğunu söyler ve Hz Ömer r.a "Çok şaka yapan kimse hakkında çok gülenin heybeti az olur, şaka yapan hafife alınır" dediğini aktarır eşler arasındaki saygının zarar görmemesi adına kırıcı olmayan şakalarda bile temkinli olmakta fayda var.
Sayfa 131Kitabı okudu
Bunlara dikkat edin!
Tartışma esnasında dikkat etmemiz gereken bazı hususlar;
Niyet: tartışmada niyetiniz ne öfkenizi dışa vurmak mı istiyorsunuz? sorunun çözümünü mü? yoksa ne olursa olsun istediğinizin yapılmasını mı? asıl konudan sapmadan tartışmanız, kavgaya neden olan birçok davranışı daha başta engeller.
Üslub: Eşinizle konuşurken kırıcı mısınız? derdinizin onu kırmak ve öfkelendirmek olmadığından emin misiniz? tartışma öfkeyle başladığında ağızdan çıkan kelimeler son derece kırıcı olabilir.
Hakarete uğrayan bir insanın kendini savunmayı bırakıp Asıl sorun üzerine kafa yormasını bekleyemezsiniz.
Bu nedenle karşınızdaki savunma mekanizmasını harekete geçirmeyecek biçimde konuşmalısınız.
Doğru zaman, doğru yer: eşini sizin dinlemeye hazır mı? siz eşinizi dinlemeye hazır mısınız? o an bir işi yahut acelesi olan bir eş sizi dinlemeye hazır değildir. tartışmanın amacına ulaşması için doğru yer ve doğru zamanda tespit etmelisiniz mesela başkalarının yanında veya tatil zamanda sorunların gündeme getirmek çözüme yaklaşmak yerine uzaklaşmanıza neden olur hatta yeni anlaşmazlıklara bile kapı aralar.
Sevgili peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ,"Kişi Müslüman kardeşini severse onu sevdiğini kendisine söylesin" buyuruyor.
Tartışma anında sevgi dili diye bir şeyden söz edemeyiz elbette fakat derdimizi anlatırken, "Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun" gibi bir cümleyke, büyüyecek bir kavganın önünü alabiliriz.
Sayfa 128 - SemerkandKitabı okudu
Öfke ateşi yuvanızı yakmasın!!
Cadeleşmenin ateşine kapılıp yıkıcı tavırlar sergilemek ne bize ne eşimize fayda sağlar.
Sadece o anki öfkemizi boşaltmamıza neden olur ki bu da alevi harlamaktan başka bir işe yaramaz.
Eşlerden birinin alttan alarak ateşi söndürecek itfaiye görevini üstlenmesi gerekebilir.
Bunu bir kayıp eksiklik, eziklik gibi görmemek gerekir.
Tam tersine olgun insanlar ancak bu şekilde davranabilen güce sahip sahiptir.
Cedelleşme anında susmamızı tavsiye eden İmam Gazali olaya nasıl yaklaşmamız gerektiğini de şöyle izah eder:
"Böyle bir durumda kişinin gereken susmaktır ya da inat ve inkar tarzında değil de adeta yararlanmak gayesinde soru sorarak meseleyi açıklığa kavuşturmak veya son derece nezaket üslubuyla açıklama istemek şeklinde olmalıdır."
Sayfa 125 - SemerkandKitabı okudu
Vakar
İmam Malik (rahmetullahi aleyh)şöyle rivayet etmektedir:
Ademoğullarından saç ve sakalın ilk aklığı gören kişi Hz ibrahim'dir Aleyhisselam.
O bu durumu görünce biraz garipsemiş ve şaşırmış ve; Ey Rabbim bu nedir? diye sormuş.
Allah da c.c vakardır demiş.
Bunun üzerine Hz İbrahim Aleyhisselam "Ey Rabbim öyleyse benim Vakarımı daha da arttır" diye niyazda bulunmuştur.
Vakar: Ağırbaşlılık demek
Sayfa 121 - SemerkandKitabı okudu
Güzel ahlak
Anne baba olmak çocuklarımızı küçük yaşlarda itibaren dini eğitimin tohumlarını ekeriz.
Elbette büyük bir hassasiyetle gerçekleştiğimiz bu gayretle de bir detayı atlıyoruz.
"O da ahlaki davranışlarını kazanmasını geri planda tutmak."
İslam güzel ahlaktır.
Bu sebeple inancımız ve ahlaki ilkelerimiz eş güdümlü olmalıdır.
İlk önce bizler güzel ahlak ile bezenmeli sonra evladımıza iyi kötü ayırt etme, sınırlarını bilme, başkalarının hakkına girememeyi öğretmeliyiz.
Unutmayın ahlaklı çocuk, ahlaklı nesillerin zeminini oluşturur.
🌿🌿🌿
acizlik
Duydum ki gıybetimi yapmışsın,yüzüme söylemekten kaçmışsın.
Benim gibi bir acizden korkmuş Allah’tan korkmamışsın.
[Mevlana]🍁
46 syf.
·
Puan vermedi
Yalan gelirse Güven gider
Yalanın belki en yakışmadığı yer evliliktir.
İnsan neden eşine yalan söyler sorusunun cevabını ünlü psikolog aile danışmanı Rabia suluk şöyle cevap veriyor;
Eğer eşler yalan söylüyorsa o ilişki yeterince sağlam ve samimi değildir
İlişki ve iletişim sorunları mevcuttur.
Karşısındaki kişiden çekinme ve korku vardır, kişinin kendisini anlayamayacağı zarar verebileceği, kavga olacağı, huzursuzluk çıkaracağı düşünülüyordur.
Eğer gerçeğin öğrenilmesi bir huzursuzluğa kavgaya neden olacaksa yalan söyleniyor konuyla ilgili olarak. Fakat genelde söylenen yalanlar bir şekilde ortaya çıkabiliyor bu da huzursuzluk ve kavgaların yanı sıra güvensizliği beraberinde getiriyor.
Eşlerden biri diğerinin yalanını yakaladığında sonradan doğru söylese bile sözlerine hep şüpheyle karşılar.
Bir evliliğin içine güven problemi girdiğinde ise evlilik ciddi anlamda sarsılır yeniden güven tesisi ise oldukça zordur.
Sayfa 94Kitabı okudu
Ülkelerini yenenler ve insanları affedenler
"Merhamet ediniz ki merhamet olunasınız" buyuruyor Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem onun her sözü bizim için altın değerinde.
Nefsimiz değil Peygamber efendimizin sözüne kulak verelim evliliğimiz de.
Zira ancak ancak bu şekilde hem huzurlu o hem de mutluluğu hem de en önemlisi Allah'ın ve Resulü rızasına uygun bir evliliğiniz olur.
Sayfa 92Kitabı okudu
Tekrar Olursa korkusu
Hatanın tekrar edilmesi korkusu da affetme duygusuna mani olabiliyor. Hatanın büyüklüğüne göre korku da affetme süresi de uzar.
Bu anlaşılır bir durum fakat affetmenin hiç düşünülmediği yahut muhatabını süründüreceğine uzadığı haller yine evliliğe kasteden tutumlarındandır. Böylesi zamanlarda kendimizi kusurlara bakıp defalarca tövbe ettiğimiz halde yeniden işlediğimiz günahlarımızı aklımıza getirmeliyiz her türlü eksiklikten uzak olan Rabbimiz tövbe ile ona her yönelişimizde bize kapılarını açmışken bizim eşimize karşı bu denli "kapı duvar" olmamız kabul edilemez.
Hatanın tekrar etmesi korkusu ise ancak teslimiyet ve tevekkülüyle aşılabilir.
Düşmez kalkmaz bir Allah demiş atalarımız.
Eşimizin yarın aynı hataya düşmeyeceğini yahut hiç aklımıza gelmeyecek başka bir hataya düşmeyeceğini Yakup da tahmin edemeyeceğini şekilde bizim affedilmesi güç bir hataya düşmeyeceğimizi kim Garanti edebilirim.
Kendimize bile kefil olmayacağımız bu dünyada kimseyi gelecek zaman hataları ile mutsuzluğa mahkum edemeyiz.
Sayfa 91Kitabı okudu