Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Elif

Travmanın ağır etkilerinden çıkış,ortaya çıkan belirtileri dindirerek olmaz maalesef. Travmanın ağır etkileri, ancak bölüp uzaklaştırdıklarımıza sahip çıkarak ve yarıklarımızı birleştirip kendimizi tekrar bir bütün olarak deneyimleyerek dinebilir.
Reklam
Elif
Bir kitabı okumaya başladı
Çalınan Dikkat
Çalınan DikkatJohann Hari
8.9/10 · 1.486 okunma
Kendi yolumuza koyulduğumuzda çok ilginç bir şey olur. Kendi yolunda ilerlemek demek kendini daha yakından tanımak demektir (çünkü artık sürüyle meşgul etmem kendimi). Kendimi daha yakından tanıdıkça kendi “kötü olma” potansiyelimle karşılaşırım. Kendi “kötü olma” potansiyelimi gördükçe, dışarıdaki kötüler karikatürize birer düşmandan gerçek insanlara dönüşürler; tıpkı benim, sizin gibi bu dünyada kendilerine bir yer açmaya çalışan sıradan insanlara.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatın gerçekliğini o kadar seyreltiyoruz ki, çoğu zaman yarattığımız ve inandığımız dünya kurgusal bir kitap olsaydı iyi bir edebi eser olmazdı. Lakin, fantastik-bilimkurgu edebiyatı dahil bütün edebi eserlerde en önemli kalite göstergesi kurguya dahil edilen bütün karakterlerin ve olayların üç boyutlu olmasıdır. Yani kötülerin de bir geçmişi vardır, kendi içinde ikilemleri, çelişkileri, çatışmaları devam eder ve de en önemlisi kötülük yapmak için kötülük yapmazlar. Kitabın veya filmin bir noktasında öğreniriz ki aslında o da bir ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır. Bunu yaparken ötekini gözetmediği ve zarar verdiği için kötü oluvermiştir.
Frankl’a göre hayatta anlam bulamadığımız zaman ortaya çıkan boşlukla baş etmenin bir yöntemi olarak bağımlılıklara sarılırız. Bağımlılık, kişinin hayatında anlam bulamadığı, arzusuna temas edemediği ve de hayattaki yönünü kaybettiği anlamına gelebilir. Frankl’a göre bağımlılıklardan kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde çıkmanın yolu anlam bulduğumuz, bulduğumuz anlamlara sahip çıktığımız hayatlar sürmektir.
Reklam
Bağımlılık
Bağımlılıklar bir nevi otantiklik eksikliğine işaret eder. Varoluşçu açıdan otantiklik özgünlükten ziyade sahip çıkmakla ilgilidir. Hayatımıza, seçimlerimize, seçmeden başımıza gelenlere ne kadar sahip çıkabilirsek, o kadar otantik olabiliriz. Burada sahip çıkmaktan kastım başımıza gelenlere şükretmek demek değil. Hayatımıza dair koşulsuz şartsız iyi hissetmek ise hiç değil. Sadece seçtiklerimizin ve de başımıza gelenlerin hayatımızın bir parçası olduğunu ve aslında böylelikle bizim bir parçamız olduğunu kabul etmek. Bunlarla ilgili kötü, suçlu, pişman hissedebiliriz, lanet edebiliriz. Ancak otantiklik demek, hissimiz ne olursa olsun “bu benim, bu bana ait” diyebilmektir.
Elif
Bir kitabı okumaya başladı
Kendin Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
Kendin Olmanın Dayanılmaz HafifliğiFerhat Jak İçöz
8.2/10 · 804 okunma
İçimizde şeytan yok... İçimizde acizlik var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var... Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.
256 syf.
10/10 puan verdi
·
96 günde okudu
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 171,2bin okunma
Reklam
Elif
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Elif
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Statü Endişesi
Statü EndişesiAlain de Botton
8.6/10 · 855 okunma
El Mitra bir kez daha söz aldı ve dedi ki: Peki, Evlilik ey üstat? Ve o şöyle yanıtladı: Birlikte doğdunuz ve sonsuza dek birlikte olacaksınız. Birlikte olacaksınız, ölümün beyaz kanatları günlerinizi dağıtıp savurduğu saatte. Elbette, Tanrı'nın sessiz belleğinde bile birlikte kalacaksınız. Ama, birliğinizde mesafeler olsun. Göklerin rüzgarları dans etsin aranızda. Birbirinizi sevin, ama aşk pranga olmasın aranızda: Ruhlarınızın kıyıları arasında hep dalgalanan bir deniz olsun aşk. Birbirinizin kadehini doldurun, ama aynı kadehten içmeyin. Birbirinize ekmeğinizden verin ama aynı ekmeği yemeyin. Birlikte şarkı söyleyip dans edin ve eğlenin, ama ikiniz de tek başınıza olun, Bir lavtanın, aynı ezgiyle titreseler de birbirinden ayrı duran telleri gibi. Kalplerinizi verin, ama teslim almayın birbirinizin kalbini. Çünkü sadece Hayat'ın avucundadır kalpleriniz. Birlikte saf tutun, ama yapışmayın birbirinize: Çünkü tapınağın sütunları da ayrı dururlar, Ve meşe ile selvi büyüyemez birbirinin gölgesinde."
Haklı çıkmak için karşısındakini bastırmaya çalışan,gerçeği anlamak için sabırla dinleyenden farklıdır; biri güç,diğeri hakkaniyet peşindedir.
Sayfa 143Kitabı okudu
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.