Yol uzun, ilerliyorum..
Her adımda bir şeye yaklaşırken,
Uzaklaştığım bir şeyin hüznü..
Belki bir ses, bir tat ya da bir portre, fakat örtülü..
Bir şey saklıyorum kendimden, söylemiyorum..
Her kuyuda nidâsı yankılanır sırların,
Kazıldım, derinleşiyorum..
Yalçın kayalarıyla haşmetli dağlar,
Çağırıyorlar ismimi doruklarından..
Kimi sapıyorum, mağlup oluyorum,
Hayal gibi ellerin tutuyor hoyrat saçaklarımdan,
Önüme düşüyor başım, mahcup oluyorum..
Kalbime karanlık ormanlar düşüyor ilk,
Sonra heybetiyle arzı tutan dağlar..
Ağaçlar, donmak üzere olan akarsular düşüyor,
Üstünde yürüdükçe sanki bitmeyecek bu yol,
Bükülüp küçülüyor,
Sen düşüyorsun en son,
Ve ben düşüyorum dizlerimin üstüne..
Bilmiyorum neden bu sızı,
Bilmemek acıtıyor..
Gidiyorum,
Az kaldım..