Sana seni anlatamam. Gökkuşağına dokunamayınca anlarsın beni. Sana acıyı anlatamam. İçin yanarken ellerin buz tutunca anlarsın hasreti. Belki bir gün unuturum gülüşlerini, ama. Ne aklıma sığdırabildim gözlerini, Ne de zamana.
Niye ben? Neden? Böyle mi olmalıydı? Aklımı her hafta temizliyiciye vermek, aç karıma yuvarlamak binlerce birayı.. Niye ellerin ceplerinde hâlâ? Neden gözlerini kaçırıyorsun benden ey hayat?
Reklam
Yol uzun, ilerliyorum.. Her adımda bir şeye yaklaşırken, Uzaklaştığım bir şeyin hüznü.. Belki bir ses, bir tat ya da bir portre, fakat örtülü.. Bir şey saklıyorum kendimden, söylemiyorum.. Her kuyuda nidâsı yankılanır sırların, Kazıldım, derinleşiyorum.. Yalçın kayalarıyla haşmetli dağlar, Çağırıyorlar ismimi doruklarından.. Kimi sapıyorum, mağlup oluyorum, Hayal gibi ellerin tutuyor hoyrat saçaklarımdan, Önüme düşüyor başım, mahcup oluyorum.. Kalbime karanlık ormanlar düşüyor ilk, Sonra heybetiyle arzı tutan dağlar.. Ağaçlar, donmak üzere olan akarsular düşüyor, Üstünde yürüdükçe sanki bitmeyecek bu yol, Bükülüp küçülüyor, Sen düşüyorsun en son, Ve ben düşüyorum dizlerimin üstüne.. Bilmiyorum neden bu sızı, Bilmemek acıtıyor.. Gidiyorum, Az kaldım..
Yazılacak çok şey vardı daha Elim titriyor dedi birde kağıtlar yorgun Daldıkça daldı Ellerin de sanki dünyanın en uzak yerleri vardı Mırıldandı gölgesi uyanmadan Ve gözlerini kırpmadan ;
Gözlerin ufkum oldu, Ellerin dallarım, Nefesin oksijenim oldu, Ve sesin en güzel ezgim..
Tutsam ellerinden ağlarsın. Doğduğum köyü bir bilsen. Gece gecemden büyük, Acısı acımdan derin. Tutsam ellerinden , üşür ellerin!
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
Sana seni anlatamam. Gökkuşağına dokunamayınca anlarsın beni. Sana acıyı anlatamam. İçin yanarken ellerin buz tutunca anlarsın hasreti. Belki bir gün unuturum gülüşlerini, ama. Ne aklıma sığdırabildim gözlerini, Ne de zamana.
Bir Aksam vakti Ağaçlar bizi izliyor Senin o narin oturusun Onların dahi aklını basından alıyordu Benim bakıslarım Rüzgarı çileden çıkarıyordu Kalkmak istiyorsun ama neden Ağaçları deliye mi döndürmek istiyorsun? Birde benide kaldırıyorsun Rüzgarın halini görmüyorsun Gidiyorsun Kelimelerin süzülüyor Gönlüme giriyorsun Biraz fazla yaklasıyorsun Ellerin ellerime nasıl değsin Beni öldürmek mi istiyorsun
Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar. Ellerin, ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli oluyor bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi..
Bana verdin bu zehri ama dönemem geriye artık Ellerin ellerime niye kapı duvar
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.