Söylemeden duramayacağım: Eskiden bir ara çok kıskanmıştım birini; sevildiği, üstüne titrendiği, el üstünde taşındığı ve mezarında rahatça yatabileceği için... Ne yapayım, ben kıskanç biriyim.
Kötü bir düş gördüm Milena... Yine de bu düşü gördüğüme seviniyorum. Düşler sona ermedikçe kişi uyanmaz uykusundan, sımsıkı tutar düşler bizi, istesek de uyanmayız; işte birazcık uyuyabilmemi bu düşe borçluyum.
Bilmiyorum. Belki de buna o kadar alışmışlardı ki fark etmiyorlardı bile. Belki de bir lanet gibiydi ve ne kadar çok yaparsanız o kadar kolaylaşıyordu. Asıl inanılmaz olan, insanları kandırdıklarını sanıyor olmalarıydı.