Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emine Kulaç

Teslimiyet, açık kollarla bu anı, bu bedeni, bu hayatı kabul etmektir. Teslimiyet, kendi yolunun önünden çekilerek, yüksek irade ile uyum içinde yaşayabilmektir. Teslimiyet, yüreğin bilgeliğidir. Teslimiyet, pasif bir boyun eğme değildir. Teslimiyet, her zorluğa ruhsal gelişim ve genişleyen farkında olarak bakabilmektir.
Reklam
Ne kadar hissedersek ya da bilirsek bilelim, potansiyelimiz ve yeteneklerimiz ne olursa olsun, yalnızca uygulamayla onları gerçekleştirebiliriz. Çoğumuz kendimizi adama, cesaret ve sevgi gibi kavramların ne olduğunu anlıyoruz. Ama ancak bunları uyguladığımızda ne olduklarını bilebiliriz. Yapmak, anlayışı getirir. Uygulamak bilgiyi bilgeliğe dönüştürür.
Kış soğuğunun ortasında yazı, yazın bunaltıcı sıcağında kışı özlemek yerine, her mevsimi kendi güzelliğiyle kabul et. Geminin dalgaların üzerinde ilerlemesi gibi, sen de zamanın ve dönüşümün dalgalarıyla uyum içinde ol.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir sorunun olduğunda bu geçmişle ya da gelecekle ilgilidir. Dikkatini ve enerjini sorunlarına yoğunlaştırarak onları zihninde canlı tutuyorsun, kafanı boşuna meşgul ediyorsun. Bense onlarla anımı ziyan etmem. Hayat çok kısa
I.Perde, Birinci Sahne
Ya Rabbi! Ya Rabbi! İnsanın yüzü gibi gönlünü meydanda yaratsaydın ne olurdu?
Reklam
Ne istiyorsun benden? Ben kendi halimle uğraşıp duruyorum. Birdenbire peri gibi önüme çıktın. Beni kendimden aldın. Uyusam, rüyamda sen! Uyansam, hayalimde sen! İnsan içinde olsam, gönlümde sen! Yalnız kalsam, karşımda sen! Daima sen! Daima sen! Vücudumu mu istersin? İşte esirinim. Canımı mı istersin? Al da kurtulayım.
Ah, bilsen seni gözüm nasıl görüyor! Gönlüm nasıl biliyor... Yüzüne baktıkça, Allah'ın lütfu canlanmış da önümde geziyor sanıyorum. Sen erkeksin. Belki böyle şeyler aklına gelmez. Seni gördükçe ne düşünüyorum biliyor musun? Sen gittikten sonra aklında kalacak olan hayalimi kıskanıyorum. Delilik... Değil mi?
Sen beni vatanın için terk ettin. Ben seni kimin için terk edeyim? Benim vatanım da sendin, canım da... Seni iki kerecik görmek nasip oldu. Gördüğüm zamanların bir dakikası geri dönebilse, yerine tüm ömrümü verirdim. Şimdi yanımdaydı, tutamadım! Hâlâ bağırsam sesimi duyabilecek...
Sen ölümü benden fazla seviyorsun. Ben de seni canımdan çok seviyorum. Vefasız! Beni bırakacaktın da mezara koşacaktın, öyle mi? Benim dünyada senden başka canım olmadığını bilmiyor musun?
Kişinin kendisine: " Yazını da satın alamazlar ya, yazın herkese açıktır. Din görevlisi de olsanız, beni çimenlerden uzaklaştırmanıza izin vermeyi reddediyorum. Kitaplıklarınızı istediğiniz kadar kapatıp kilitleyin; ama benim aklımın özgürlüğüne vurabileceğiniz hiçbir kilit, hiçbir kapı, hiçbir sürgü yoktur," diyebilmesi için bir ateş parçası olması gerekirdi.
Reklam
Herhangi bir sınıfı ya da cinsiyeti bir bütün olarak suçlamak saçmaydı. Büyük insan toplulukları hiçbir zaman yaptıklarından sorumlu değildir. Kendi denetimlerinde olmayan içgüdülerle yönlendirilirler.
Nereye bakılırsa bakılsın, erkekler her zaman kadınlar hakkında kafa yordular ve onları türlü türlü değerlendirdiler
Az buz yıl geçmemiş, ama zaman denen şey bir yanılsamadır. Geçmişin, saatlerin ve günlerin ve haftaların ve on yılların kül kadar ağırlığı vardır; gelecek zamansa, isterse sonsuza dek sürsün, daima saniye saniye yaşanır.
Sayfa 182Kitabı okudu
Çocukluğumdan beri, günün birinde babamın ölümle pençeleştiğini duyacağımdan korkmuşumdur, sanırım hemen herkese de oluyordur aynısı. Bu, yıllar boyunca en çekindiğim şey olmuştur. Yaşım büyüyünce daha az düşünür oldum, ama o hep içimde, beklemiştir.
Sayfa 125Kitabı okudu
kırlangıçlar
"Zaten seni burada tek başına görünce benim gibi düşündüğünü anlamıştım. Doğru değil mi ama? Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz? "
12 / Avcıların Uluması
Cesaretle kaleye yürümenin, "pes ediyorum" demenin, hafifçe gülmenin, ötekiler arasında uyumanın yolu var mıydı acaba? Hâlâ "efendim, evet efendim" diyen, kasket giyen, okula giden çocuklarmış gibi davranmanın yolu var mıydı? Gün ışığı "evet" diyebilirdi bu soruya; ama karanlık ve ölümün dehşeti "hayır" diyordu. Ralph orada, karanlıkta yatarken, toplumun dışına atıldığını anladı.
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
5 / Sudan Gelen Canavar
Domuzcuk, "Büyükler bilirler" dedi. "Karanlıktan korkmazlar. Bir araya gelirler, çay içerler, tartışırlar. O zaman işler yoluna girer..."
Sayfa 111Kitabı okudu
Eleştirmen
Halbuki bin bir sahaya dağılmış çalışan insan faaliyetlerinin ürünleri, zorunlu olarak eksik ve geçicidir. Hayvan, amacına varmış duruyor, insan gayesini hâlâ aramakla meşguldür.
Bahar
Zekâ -nar, ayva ve portakal gibi- geç renk ve koku bulan bir sonbahar ürünüdür.
"İnsan hayatını öyle bir düzenlemeli ki; her saniyesinin bir değeri, bir anlamı olsun."
Gelecekten söz etmek, çoğunlukla bizim elimizde olmayan geleceği düşünmek neye yarar ki? Eğer bir gün bir şeyler yapma fırsatı olursa, ne iyi! Olmasa da en azından boş yere gevezelik etmemiş olduğuma sevinirim.
Sayfa 144Kitabı okudu
İnsan optik bir illüzyon aslında. Zira senden uzaklaştıkça gözünde büyürken, sana yaklaştıkça gözünde küçülür.
Bölüm 13Kitabı okudu