Ölünce, öbür dünyaya gider gitmez, ilk işim Goethe'yi bulup sormak: - Siz son nefesinizi verirken, "Perdeleri açın, biraz daha, biraz daha ışık!" demişsiniz. Bu son sözün anlamı nedir? Goethe'nin gülerek şu karşılığı vereceğini biliyorum: - Kim? Ben mi? Ben mi, "biraz daha ışık..." demişim? Gözlerimin feri sönüyordu. Çevremdekileri görmek için demişimdir herhalde.
L: Doğu'dan politik fikirler edindiniz mi? Neruda: Evet, ihtilâlci Hindli talebeler arasına karıştım onları dinledim. Çünkü onlar da benim gibi Batı'ya kıskançhk dolu idiler. O devirde sadece antikolonyalist idiler, sömürgecilik düşmanı. L: Ya siz? Neruda: Ben mi, ben Santiago Üniversitesi'nde iken vaktimin bir kısmını Fransız anarşistlerini tercüme etmekle geçirmişimdir. O Fransız anarşistleri ki onları siz Fransızlar bile tanımazsınız sanıyorum. Fakat, Şili işçi- sınıfı onların tesiri altında idi. Sacco ve Vanzetti devri idi. Ben ise on altı yaşında idim ve Üniversite dergilerinde siyasî makaleler yazıyordum....
Reklam
DOGVİLLE
....-Ne kadar idealist olduğunuz düşünüldüğünde,bizim gibi yabanda yaşaması mümkün olmayan sirk hayvanları için koruyucu melek rolünü oynamak hoşunuza gidecektir. Aynı sizin "toplum nosyonunun" bizim için yararlı olacağını düşünmeniz gibi.Bundan o kadar emindiniz ki, bizi ikna etmek için şiddet bile kullandınız.Biz de bunu yapmak zorunda kalırsak, üzülürüm. - Ne demek istiyorsun? Beni tutsak mı etmeyi planlıyorsunuz? -Sadece bizi anlamanızı istiyoruz,sizi anlamamızı istediğiniz gibi.Kapı onarıldı ve kapatıldı.Çitler de sağlam ama pek yüksek oldukları söylenemez.Bizi burada tutan o çitlerdi ya!Pas tutmuş bir av tüfeği ve bir el tabancasına sahip iki adam...Bizim bu kadar mı aptal olduğumuzu düşünüyordunuz? Gerçekten kaçmak istesek, bir merdiven yapamayacak kadar aptal mı sandınız bizi?...." Dogville
"Siz mi daha çetinsiniz, yoksa sema mı? Allah, onu bina etti. Boyuna yükseklik verip onu nizama koydu. Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkarttı." (Naziat 27,28,29) Bu işleri yapan Allah, insanları tekrar yaratmakta güçlük çeker mi?
İstanbul, 05.12.1952 Dilbaz bir şaire, o tek sevdiğime, Ben ki size bu satırları yazıyorum bilin ki özlemim ağır basmış demektir. Bu satırları yazan zaten ben değilim, ruhumun ta kendisi. Aramızdaki o adı konmamış safiyane duygunun bendeki vücud bulmuş hali pek yaman, pek can yakıcı, pek dayanılmaz. Hem masumane, hem değil. Hem ulvi hem
Küçük prens kitabı
Büyükler sayılara bayılırlar. Yeni bir arkadaş edindiniz diyelim:onun hakkında hiçbir zaman asıl sormaları gerekenleri sormazlar . "Sesi nasıl?"demezler örneğin, ya da "hangi oyunlari sever?" " kelebek koleksiyonu var mı? diye sormazlar onun yerine. "kaç kilo ?babası kaç para kazanıyor?"Ancak bu sayılarla taniyabileceklerini sanırlar Arkadaşınızı... Küçük prens kitabı
Sayfa 53 - Can yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
621 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.