Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Padişahıma, ıssız ve tehlikelerle dolu saray gecelerinde Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin huzur veren sözlerini okumaya başladım. " Melek bilgisiyle, hayvan da bilgisizliğiyle kurtuldu, insanoğlu bu ikisi arasında keşmekeşte kaldı".
Rumi Hazretleri diyor ki: Yaratıklar üç kısma ayrılır: Sırf akıl olan ve şehvetten arınmış melekler, sade şehvet olan hayvanlar ve hem akıl hem şehvetten oluşmuş insanoğlu... İnsanın yarısı akıl yarısı şehvet, yarısı melek yarısı hayvandır. Yarısı yılan yarısı da balıktır. Balık olan kısmı onu suya doğru çeker, yılan olan yanı ise toprağa doğru sürükler."
Reklam
Son zamanlarda olup biten felaketlerden sonra insanoğluna güvenim kalmamıştı; her an bir kötülük olacakmış, başımıza bir haller gelecekmiş duygusu içindeydim.
Zamanın vefasızlığı beni de mi pençesine almıştı?
Eski Padişah yüzlerce kişiyi boğdurtmuştu, kılı bile kıpırdamamıştı. Ama şimdi kendisi de hücrede olunca durum farklı görünüyordu.
Reklam
Bu dünyada Allah'ın en çok gücüne giden şey, insanların hadlerini bilmeyip büyüklük taslamalarıydı.
Hiçbir hanedan mensubunun kanı dökülmez, ancak boğularak öldürülürdü. Bu neden böyleydi acaba? Kanları başka renkte miydi, yoksa öyle olduğunu sanmamızı mı istiyorlardı? Kanlarının biz zenciler gibi kırmızı olduğunun görülmesinden mi korkuyorlardı?
''Aslında'' diyordu, ''varlık yokluktur, yokluk da varlık! Hepsi gören göze bağlı!''
Reklam
"Babil'de azgınlaşmış insanoğlunun işlediği günahlardan yaka silken melekler Allah'ın huzuruna çıkıp insankarı şikayet etmişler, Allah'ın onları cezalandırmasını istemişler, biz olsak günah işlemezdik demişler." "Allah, onlara yanıldıklarını, hırs ve nefsin çok kuvvetli olduğunu ve yeryüzünde insanları baştan çıkaracak türlü güzelliklerin bulunduğunu anlatmaya çalışmış ama inandıramamış" Bunun üzerine iradesi en güçlü meleklerini seçmelerini istemiş Harut ile Marut'u seçmişler ve Allah bunları sınamak için Babil'e göndermiş. " kimse onların melek olduğunun farkında değilmiş ve azgın babil halkı, gündüz adalet dağıtan meleklerin, gece ismi-i Azam duası okuyarak gökyüzüne çıktığını bilmiyormuş." "Harut ve Marut adlı melekler, günler geçtikçe hiç günah işlememişler. Taa ki Zühre gelene kadar... " Zühre adlı, yakıcı güzellikte bir kadın çıkagelmiş. Bir görüşte vurulmuşlar kadına. İkisi birden kadınla yatmak istemişler. Zühre razı olmamış önce dileklerini yerine getirmelerini emretmiş." "Harut ile Marut'un şarap içmelerini ve puta tapmalarını teklif etmiş. Kadının aşkından başı dönmüş olan melekler onun her dediğini kabul etmiş." "Kadın yine teslim olmamış ve her gece meleklerin göğe çıkarken okudukları ismi-i Azam duasını öğretmelerini buyurmuş.Bunu da söylemişler ve Zühre İsmi-i Azam duasını okuyarak gökyüzüne çıkınca ulu Tanrı onu bir yıldız yapıp gökyüzüne asıvermiş." "İşte geceleri mülkünüzün üzerinde parlayan Zühre yıldızı, melekleri aldatan o güzel kadındır."
Sayfa 121Kitabı okudu
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tarihin gizli kapıları ardında kalan entrikalı saray hikayelerine ilgi duyanlar için güzel bir eser.Bir insanın hayallerinin, umutlarının çalınıp kendisine yaşatılan zorlama hayatı kabullenişi ...Okurken vicdanınızın titrediği kitaplardan biri.
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,2bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.