8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
Şafak öncesinden henüz doğa uyanmamışken , henüz yüksek dağlara, gece ayazından donmuş buğday tanesine Güneş o özlenesi sarı sofrasını sermeden; herkesten önce, herşeyden önce günü karşılarlar.... Çünkü, şafakla birlikte doğan iş gücüdür, çünkü gün bin buğday tanesine gebedir. Güneşi karşılarken onlar, sadece yavrularına analık etmezler , doğasına da analık ederler. İlk öncelikle küçük buzağının karnını doyurur, muhabbetini katarak. Sonra ineğini, danasını özgürlüğe bırakır, yaylalarına emeği biçmek için. Bu özgürlüğe belki de hayatı boyunca kendisine tanımamıştır, çünkü doğayla barışıktır, eşine aşına, yavrularına barışıktır. Bazen hasretiyle bağrı yansa da yandım demez ve bazen dermanı olsa da hastalandığında aman demez. Alnında kara güneşin imzası vardır çizgilerle. Güneş, kara olmasına karadır da o öpülesi alınlarında ak çizgiler bürünür her zaman. Her zaman diktir alınları. Emeği kutsal saydıkları için. Ve kendi yolunu bulurlar, tıpkı suyun kendi yolunu bulduğu gibi.
Onlar Koçgiri'nin Analarıdır.
Bazen Kızılırmak gibi coşarlar, Kızıldağ'dan kopup ,
bazen de özlem duyanları kavuştururlar Koçgiri'ye yol olup.
Onlar sevdamızdır, sevdalılımızdır, eşimiz ve aşımızdır.
Onlar insanlığa, doğaya anadır, anamızdır, yarimizdir.
Siyah elbiseleri altındaki o ak ,o öpülesi yüreklerinden ,saygıyla eğiliyoruz. Dünya Emekçi Kadınlar gününüz kutlu olsun. Yüreklerimizde sizi birgün hatırlamak değil, bin yıl yaşamak, yaşatmak sevgi aklımızda o öpülesi elleriniz vardır