Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

doğa

"yeryüzünde binlerce tür arasında sizleri bu kadar özel kılan ne? doğadaki en hızlı canlı değilsiniz. en güçlü ya da en uzun ömürlü de değilsiniz. sahip olduğunuz sadece tek bi -en- var, o da zekanız. evet bugüne kadar yeryüzünün en zeki türü olmayı başardınız. peki ya bir gün ikinciliğe düşerseniz ne olacak? tümüyle en zeki varlığın çıkarları için inşa ettiğiniz hukuk sistemi ve kurallar bütünü, ikinciliğe düşütüğünüz için sizi korumadığında ne yapacaksınız?"
Sayfa 510 - dura pia'ya soruyor
Reklam
her türlü duyguyu çok net bir şekilde tanımlayabilirim hatta bu duygu karşısında verilmesi gereken cevabı ve duyguyu da ifade edebilirim ama o duyguyu asla hissedemem.
Sayfa 483 - yapay genel zeka dura
"eğer bir insan kendi yalanına bir kere inanırsa, bir daha hiç kimse ona gerçeği gösteremez pia. o nedenle en tehlikeli yalanlar, kendimizi inandırdığımız yalanlardır."
Sayfa 465 - dura. bunda bir tehlike görmüyorum. yalanlarımdan inşa ettiğim evreni seviyorum. orası da benim ütopyam. orası da benim büyülü dağ'ım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
maddi ve manevi tüm damarlarını kesen hayat, sadece ölmesini bekliyordu. dünyaya tutunmak için çabaladıkça, sanki dünya, kızı üzerinden fırlatmak için daha hızlı dönmeye çalışıyordu. işte o an soma ellerini bırakmaya karar verdi. aslında aradığı cevap oturduğu odanın içindeydi. herkesin ölümden kaçmaya çalıştığı bu bekleme odasında, ölümü beklemeye karar vermişti. çünkü kaçacak bir yerin olmadığını hayat kendisine iki kere ispatlamıştı. bu durumda geriye tek bir soru kalıyordu. ölüm gelene kadar sıkılmamak için ne yapmalıydı?
Sayfa 340 - hiçliğin ilahi sesiyle yaşamayı seçtim.
kafasındaki tüm düşünceleri susturmaya çalıştı. saçma sapan bir senaryonun içine hapsolmuş bir karakter olmaktan çok yorulmuştu. izleyiciyi sürekli şaşırtmak için bir sürü gizemli olay örgüsü yaratan ve sonra da yarattığı bu olayları belirli bir mantık çerçevesinde açıklayamadığında "meğerse her şey bir rüyaymış" diye biten bir filmin karakteri gibi hissediyordu. tek sorun hala uyanamamış olmasıydı. artık uyanmak ve sıradan hayatına dönmek istiyordu.
Sayfa 293 - annesinin sarılışına karşılık veremediğinde pia.
Reklam
dünya ilk ne zaman kirlenmeye başladı biliyor musun? insan denen memeli canlı, bu topraklarda ilk kez nefes alıp vermeye başladığı zaman.
Sayfa 282 - soma
yıllarca taşıdığı ruhu, adeta içinde bulunduğu bedenden tiksinmiş gibi adamı terk etmişti.
Sayfa 280 - meryam'ın eşi perit.
ergenlik döneminde vücudunda gerçekleşen metamorfozun içine sıkışmış her genç gibi, lethe'nin de hayata dair çok önemli bir derdi vardı. aslında sosyal medya dünyasında bu tarz ilginç dertleri olan çok fazla hesap vardı. kimisi ülkesini reddediyordu kimisi ise dinini. bazı aktivist hesaplar sahip olduğu cinsiyeti reddediyordu ve cinsiyetsiz bir toplumun var olması için mücadele ediyordu. lethe'nin de reddettiği bir şey vardı. genç kız insan olmayı reddediyordu. yaşadığı gezegeni ahmakça bir şekilde tüketen bu memeli sınıfına ait olmak istemiyordu.
Sayfa 173 - lethe olmalıyım, evet öyle olmalı
yeryüzünde var olmuş hemen her toplum, tarih boyunca insanları çeşitli şekillerde sınıflandırdı. ama ilginç bir şekilde bu farklılıklar evrensel bir karakter taşımıyordu. mesela amerika kıtasında yaşayan bir insan için derisinin koyu renkte olması ölümcül bir meseleyken, asya'daki insanlar açısından hangi renkte göründüğünün bir önemi yoktu. diğer taraftan hindistan'ın tarihinde çok önemli bir yer tutan kast sistemi, avrupa'daki birçok devletin ilgisini çekmemiş basit bir detaydı sadece. yani otto, söz konusu hiyerarşi olduğunda toplumlar arasında her zaman farklılıklar olmuştu. ama bunlardan sadece bir tanesi diğerlerinden çok farklıydı çünkü neredeyse yeryüzündeki bütün kültürlerin hepsinde egemen olmayı başarmıştı. bu ortak hiyerarşinin adı, cinsiyet ayrımıydı." (...) "çok uzun yıllar boyunca bütün toplumlarda kadınlar, erkeklerin sahip olduğu basit bir eşyadan başka bir şey değildi. ortaçağ civarlarında buna karşı çıkmaya çalışan kadınlar, sırf erkekler öyle karar verdiği için cadı diye avlanarak yakıldı. bırak yönetici olmayı, çok uzun bir süre yöneticiyi seçebilmek için oy hakkı bile olmadı. en acısı da kadını ikinci sınıf gören bakış açısının, 1980'lere kadar bilim dünyasında bile kendisine güçlü bir şekilde yer bulmasıydı. peki şu an çok mu farklı? düşünsene otto, kadın bir papa görebilmek için insanlığın kaç yüzyıl daha beklemesi gerekecek?"
Sayfa 114 - insanlık olarak bu köhne geleneği aşacağız. beynimizin derinlerinde saklanan ve bazı şeylere burnunu sokan o ilkel insanla olan bağlarımızı kesip, özgürlüğümüze kavuşacağız.
yeryüzünde yaşayan bir tek kendisi kalmışçasına yalnız hissediyordu. etrafındaki her şey saçma dekorlar ve garip figüranlardan oluşan devasa bir sahne gibiydi.
Sayfa 84
Reklam
annesinin mektubu "kimsesiz ve yalnız kızıma" diye başlamıştı. uzun zamandır bir çöl kadar kuru olan gözleri sadece bu dört kelimeyle beraber bir anda suya kavuşmuştu.
Sayfa 84 - su hayat demekti ve kızın yüzünden süzülen damlalar pia'nın tekrar hayata döndüğünün işaretiydi.
bulunduğu yer sıradanlığı ve sıradışılığı aynı anda barındıran ilginç bir yerdi. eğer ruhu ölmemiş olsaydı burası için çok daha farklı düşünebilirdi ama pia düşünmek bile istemiyordu. var olduğunu hissettiren tek şey hiçbir şekilde dinmek bilmeyen acısıydı.
Sayfa 81 - oldukça bulanık bir suyun diğer tarafını görmeye çalışan biri gibi hissediyordu.
17,6bin öğeden 17,6bin ile 17,6bin arasındakiler gösteriliyor.