Ergenekon soruşturması, AKP'li bakanların da itiraf ettiği gibi AKP'yi kapatma davasına bir cevaptı.
14 Mart 2008 günü Yargıtay Başsavcılığı , AKP Kapatma Davası'nı açtı. Bir hafta sonra 21 Mart 2008 günü tutuklandık.
Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2008 günü ''Ergenekon savcısı'' olduğunu açıklayarak , yeni kimliğini de sergilemiş ve yargıya müdahalede kaba ve ısrarlı olduğunu ilan etmişti.
Soruşturma ,yasalara göre doğal soruşturma makamı olan Ümraniye C. Savcılığı'na verilmiyor ; 250.madde uygulanarak ünlü savcı Zekeriya Öz'e teslim ediliyordu. Zekeriya Öz , hemen gizlilik kararı aldırdı . Yasadışı soruşturma bu koşullarda sürdürülebilirdi.
Danışta yargıçlarına suikast davası karar giderken , 12 Mayıs 2007 günü Ümraniye 'de bir evin çatısında bombalar bulunduğu iddasıyla soruşturma başlatıldı. Gözaltıları tutuklamalar izledi.
Bulunduğu söylenen bombaların aramayı yapan polis ekibi dışında gören olmamıştı. Arama yasada öngörülen koşullarda yapılmamıştı . Hukuka uygun bir elkoyma kararı yoktu. Ve bulunduğu söylenen bombalar , hemen ertesi gün yasalar çiğnenerek imha edilmişti. Bombaların kanıtı yoktu. Tutanaklar birbirini tutmuyordu. Karakol polisleri saat 20.30'da ''bombaları'' karakolda saydıklarını belirten bir tutanak düzenliyordu. Bomba imha ekibi ise , bombaların 21.10'da gecekondunun çatısında bulduklarını belirten bir tutanak imzalamışlardı. 40 dakika önce karakolda olan bombalar ,gecekondu çatısında bulunuyordu !!! Tutanakta Mehmet Demirtaş'ın imzası sahteydi. Bombaların sayısı her tutanakta farklıydı. Üç ayrı tutanaktaki bombaların seri numaraları birbirini tutmuyordu. Her üç tutanakta ortak saptanan tek bir bomba vardı.
-7 Temmuz 2002 : Devlet Bahçeli , Hükümet ortakları olarak aldıkları kararı çiğneyerek , ortaklarına ve kendi partisine haber vermeden '' 3 Kasım'da Erken Seçim'' açıklamasıyla ABD'nin iktidar planındaki rolünü yerine getiriyordu.