Aşırı otoriter tutumlarda yetişen çocuklar ,genel olarak sevgi gibi duygularını ifade etmekte güçlük çeken, otoriteden çok korkan ama otorite olmadığında hırçın ,öfkeli ve aşağılayıcı davranışlar sergilemekten çekinmeyen ergenler ve yetişkinler olarak tanımlanmıştır..
Aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumlarla yetişen çocukların beceri gelişimleri hep yaşıtlarına göre daha geriden gelmiştir. İş yaşamında atak ve girişimci olamamış , insan ilişkilerinde ve iş ilişkilerinde hep desteklenmeye ihtiyaç duyan, kendilerine yetmekte güçlük yaşayan ,bireysel becerileri gelişememiş ergenler ve yetişkinler olarak karşımıza çıkmışlardır..
Reklam
Aşırı izin verici tutumlarla yetişmiş çocuklar hayatta ciddi hayal kırıklıkları yaşayan, arzu ve isteklerini ertelemede hep güçlük çekmiş ama hayattan beklentilerini bir türlü karşılayamamış, zorluklara dayanamayan ,elindekiyle mutlu olamayıp devamlı farklı tatmin yolları arayan, sıklıkla riskli davranış ve alışkanlıklara, arkadaşlıklara yönelen ergenler ve yetişkinler olmuşlardır..
Çocuğunuzun her istediğinin gerçekleşeceğini düşünmesi bir an önce kurtulması gereken bir yanılsamadır. Hayat onun her isteğinin hemen gerçekleştiği bir yer değildir. Ona vereceğimiz en önemli güç, sabredebilme, erteleyebilme ve isteklerini geciktirebilme becerisidir. Bu beceriden yoksun çocuklar, ergenler ve yetişkinler hayatları boyunca çok zorlanır, çabuk hayal kırıklığı yaşar ve çok çabuk pes edip vazgeçerek ümitsizliğe kapılır..
“Ben, ahlaki erdemleri tamamlamak için gönderildim” hadisi, dış gözün denetimine, bir otoriteye ihtiyaç duymadan iç gözle, iç denetimle parçalanmadan yaşanan bir gerçeklik olarak bireysel ahlakın ve büyünü kuşatacak bir kanonik ahlakın amacını dile getirmektedir.
Sayfa 102
Tarihte en büyük erdemleri savunan insanların, azınlıkta kaldıkları için sonuç alamadıklarını biliyoruz. (..) En büyük erdem kıyıcıların ise güce dayalı olarak insanlara tahakküm ettiklerini biliyoruz. Tarihin bu trajik akışı ve insanlığın hayal kırıklığı, insanların ancak adil, eşitlikçi, paylaşımcı, sevgiyi insanın mayası olarak gören, gözeten, bundan dolayı da kendisini yaşamaya ve yaşatmaya ayarlayan insanların çoğunluğu oluşturmasıyla kendini nefrete, tekelciliğe, bencilliğe, ihtirasa tapulayan ve yok etmeye ayarlayanların sayısının azalmasıyla son bulabilir.
Sayfa 70
Reklam
Geri15
58 öğeden 51 ile 58 arasındakiler gösteriliyor.