Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Muhteşem bir adamdı. Şarap evlerine gidip kadınları kızdırırdı. Annesi ona "Kunley, neden ağabeyin gibi olamıyorsun, o her zaman dua ediyor. Onun bakışlarında büyük bir konsantrasyon var' derdi. 'Hayır anne' diye cevap verirdi Kunley, ağabeyim o bakışlarıyla aslında tuvalet arıyor. Bu yüzden o ifadeyi takınıyor." Kunley bunun gibi birçok konuda haklıydı. Ağabeyi ruhani değil kabızdı. Rinpoche'nin açıkladığı üzere bu hikayenin ana fikri şuydu: "Eylemleri yargılayamayız; yalnızca sebeplerini sorgulayabiliriz."
Sayfa 93 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Para amaç için başvurulması gereken bir araçtır. Asıl sorun bunun bir amaç olduğunun düşünülmesidir. Mutluluk ilişkidir, batıl insanlar paranın ilişkiler için gerekli olduğunu düşünürler. Ama aslında ilişkiler için gerekli olan şey güvendir." İsviçre'de de aynı şeyi duymuştum. Güven mutluluğun ön koşuluydu. Hükümetine, kurumlarına ve komşularına duyduğun güven.
Sayfa 118 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Karbonu hesaba katmak önemlidir. O olmadan bugünkü yerimizde olamazdık. Karbon tüm yaşamın temelidir; hem mutlu yaşamların hem de diğerlerinin. Karbon şekil değiştirebilen bir atomdur. Onun parçalarını sıralı olarak ve sıkı bir şekilde birleştirirseniz bir elmas elde edebilirsiniz. Parçaları düzensiz bir şekilde rastgele dizerseniz de elinize kurum bulaştırabilirsiniz. Farkı yaratan bu karbonları nasıl sıraladığınızdı.
Sayfa 378 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Avrupalı misyonerler birkaç yüzyıl önce Grönland'a ayak bastıklarında pagan yerlileri Hıristiyan yapmaya azmetmişlerdi. Onlara sopa ucundan havuç uzatmışlar, Hıristiyanlığa geçtikleri anda cennete gitmeyi garanti altına alacaklarını, aksi halde cehennem ile cezalandırılacaklarını söylemişlerdi. "Bu cehennem dediğiniz neye benziyor?" diye sormuş meraklı bir Grönlandli. "Orası sıcak, çok sıcak," diye yanıtlamış misyoner ve eklemiş: "Her zaman çok sıcak." Bunun üzerine evlerinin bulunduğu soğuk tundraya şöyle bir bakan Grönlandlılar şöyle söylemişler: "Teşekkürler, biz cehennemi alalım o zaman."
Sayfa 369 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Ne demek istiyorsunuz?" "Bazı insanların şans dedikleri şeye biz Tanrı deriz. Bir şeyi on kere yaparsınız ve işe yaramaz. On birinci seferde işe yaramaya başlar. Bütün evren şans ve olasılıklar üzerine kuruludur. Bu nedenle de her şeyi kabul ederiz."
Sayfa 358 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Hindistan yolsuzluktan ne zaman arınacak?" "Siz ayağa kalkıp yolsuzlukla mücadele etmeye başlayınca." Bu cevabı sevmiştim. Gerçekti ve soruyu soran kişiden bir eylemde bulunması isteniyordu. Hinduizm inançtan ziyade bir eylemler diniydi.
Sayfa 341 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tarihçi Will Durant "Tarih çoğunlukla bir kan nehri gibi resmedildi. Uygarlığın (gerçek) tarihi bankalarda neler olduğunun kaydıdır," der.
Sayfa 366 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Kesinlikle. Hinduizm - ve birçok doğu dini - arzunun yok edici olduğunu söyler.
Sayfa 357 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Coğrafyacı Yi-Fu Tuan "Mutlu insanların düşünmeye ihtiyaçları yoktur; yaşamı sorgulamadan yaşarlar," demişti.
Sayfa 270 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Kant şöyle der: "Mutluluk, nedenselliğe değil hayal gücüne dair bir fikirdir." Diğer bir deyişle, mutluluğu biz yaratırız ve bir şey yaratmanın ilk adımı onu hayal etmektir
Sayfa 188 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
90 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.