“ hazzın iyi olduğunu düşünerek hazza yönelmek, acının kötü olduğunu düşünerek açıdan kaçınmak inançsızlıktır, günahtır.”
Aurelius’a açıdan kaçmak da, adanmakta günahtır. Akıllı insan hepsinin geçiciliğinin farkındadır.
Ayakkabının vuruyor mu?
O halde değiştir ya da yalınayak kal .
Kirpikleri okşarken ellerin mi acıyor?
O halde okşama.
Karanlıktan korkuyor musun?
O halde bir mum yak.
Beklemekten yoruldun mu ?
O halde bekleme.
Karşına bir engel mi çıktı?
Üzerinden atla ya da etrafından dolaş.
Her zaman basit olan çözüm yolunu seç. Hatta her sorunu ille de çözme gayreti içinde olma. Sorunun çözümsüz kalmasını seçmek bile eşsiz bir çözüm sayılabilir.
“ hıyar acı mıymış? O halde at onu ve kurtul… yoluna bölen çalılıklar çıktı? O halde etrafından dolan ve yürümeye devam et. Bu kadar kâfi… dünyada bütün bunlar neden var diye sorgulama, doğanın sahibine karşı komik duruma düşersin..” bu kadar kolay, bu kadar basit.
Her zaman sanki o an hayatla vedalaşacakmışsın gibi konuş, düşün ve ona göre davran...
Sayfa 88 - Destek yayınları 2019Kitabı okudu
Huzursuz olma, sade ve yalın ol... Biri bir yanlış mı yapıyor? Her ne yapıyorsa kendine yapıyor... Basina bir şey mi geldi yoksa? Şaşırma. Olan her şey evrensel doğanın karar süzgecinden geçmiştir, hayata ilmek ilmek dokunmuştur. Hatırla ki hayat kısa. Şu anı nimetlerinden adil bir şekilde faydalanmaya bak. Aklın karışıkken bile ayık ol...
Hiçbir şeyi zorlaştırma, kolaylaştır...
Sayfa 72 - Destek yayınları 2019Kitabı okudu
İnsanın yoksun kalabileceği tek şey şu andır..
Çünkü sahip olduğu tek şeydir bu
Sayfa 25 - Destek yayınları 2019Kitabı okudu
"Düşüncelerin toplumun yararına değilse, başka şeyler düşünerek hayatının geri kalanını boşa harcama...Başkalarının neyi neden yaptığını, neyi neden söylediğini ve ne planladıklarını düşünerek, kendi yönetici aklını ihmal ettikçe, sağlayabileceğim faydalardan geri kalırsın..."
Sayfa 5 - Destek yayınları 2019Kitabı okudu
Bir yerde yaşamak mümkünse orada insanca yaşamak da mümkündür. Sarayda bile insanca yaşanabilir.
“Neye tutunuyorsun?"
Çünkü tutunduğun her ne ise hareket kabiliyetini alır elinden. Akışa teslim olamazsın, döngüye giremezsin. Tuttuğun şey direnç gösterdiğin yerdir çünkü.
Kaybettiklerine tutunuyorsan, kazanamazsın.
Kazandıklarına tutunuyorsan, kaybedersin.
Sayfa 49
“İnsanlar birbirinin faydası için dünyaya gelmişlerdir. Bu yüzden ya eğit onları ya da tahammül et onlara...”
Sayfa 43
Kaçış, yorgunluktan ve çaresizlikten ileri gelir ki bir noktada herkesin hakkı olabilir. Yenilenmek, güç toplamak, tazelenmek için uzaklaşmak, dinlenmek, huzura çekilmek, tembellik hakkını kullanmak elbette ki yersiz değildir. Çünkü kaçış da geçici olmak zorundadır. Kaçış da bir amaca hizmet etmek zorundadır.
Ancak sonsuz bir kaçış yaşamın doğal akışına terstir. Yaşam bir kaçış değil, arayıştır.
Sayfa 42
İnsanın ihtiyacı olan huzuru, dinlenmeyi, sakinleşmeyi ve yenilenmeyi yakalaması gereken yer, zihnidir. İnzivanın içinde dağlarda, köylerde, tepelerde farklı bir düzen söz konusu değildir. Cennet, zihinde inşa edilir. Sorunlardan uzak durmanın yolu mekân değiştirmek ve yeni mekânlara sığınmak olamaz.
Sayfa 41
İnsan zihnini cennete dönüştürmediği sürece yeryüzünün hiçbir köşesinde bir cennet bulabilme ihtimali yoktur.
Sayfa 39
Daha iyisini, daha fazlasını, daha büyüğünü, daha gösterişlisini, daha yükseğini istemek ya da bunlara ulaşmak bir insanı mutlu, başarılı ve huzurlu yapmaya yetmez.