Eserlerdenesintiler
@eserlerdenesintiler
Kitapları okumak için değil,yaşamak ve yaşatmak için okuyun.
Okur
Batman
52 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Peki muhatabın yüksek düzeyde tanınması kesbi midir? Vehbi mi? Yani insanın gayretinin bir neticesi midir? Yoksa Allah'ın bir vergisi midir? İkisi de bu konuda belirleyici unsurlardır Kesbidir, İnsanın edindiği bilgi ve tecrübelerinin bir neticesidir.Yıllar yılı öğretmenlik yapmış hocalık yapmış ya da ticarette yığınla insan ile haşir neşir olmuş biri, insanı tanıma noktasında birçok tecrübe kazanır Özellikle bu tür tecrübe sahiplerinden istifade etmek ve yararlanmak gereklidir. Tecrübe; insanın en buyük kazancıdır. Gerektiği yerde kullanacağı bir sermayedir. Çünkü tecrübe insanın hayattan çıkardığı derslerin toplamıdır. Akıllı insan bu derslerden istifade eder ve aynı kuyuya iki kez düşmez.
Sayfa 100 - Muhammed Emin Yıldırım
Öyle bir öğretmen gönderilmeliydi ki Medine'ye, hem uyanık olmalı hem Kur'an'ı çok iyi bilmeli, hem siyasetten anlamalı hem de sabırlı, şefkatli, halim biri olmalıydı. Onca özelliğin tek bir şahısta bulunması zor olsa da Resûlullah Musab'da bunların olduğunu çok iyi biliyordu. Onu Medine'ye göndermesi işte bu yüzdendi. O'nun (sas) hayatı boyunca yaptığı görevlendirmelerden dolayı pişman olup: "Ah keşke, şu işe falanca şahsı vermeseydim" dediği tek bir olay yoktur Ordu komutanlıklarından, sancağı taşıyacak ferde kadar, kadılıktan öğretmenliğe kadar, elçilik vazifesinden Kabe'nin anahtarlığına kadar verdiği her görevde muhatabının karakterini okuyarak görevlendirme yapmıştır.
Sayfa 99 - Muhammed Emin Yıldırım
Kabiliyet, mizaç ve karakterden kaynaklanan tavırlarına göre ilişkiyi düzenler.
Sayfa 98 - Muhammed Emin Yıldırım
Okur Takip Önerileri
Hatip, muhatabı tanıyınca, muhatabının hangi kabiliyet ve mizaca sahip olduğunu belirler.
Sayfa 97 - Muhammed Emin Yıldırım
Bir kitabı yarım bıraktı
2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
0/30 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
30 kitap
0 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
8 günde 1 kitap okumalı.
Mesaj oldukça sade, açık, net ve kısa konuşmalarla muhataba ulaştırılmalıdır. Ağır ve uzun konuşmalar muhatabı bezdirdiği gibi, söylenenler hakikat olsa da tesirini ortadan kaldırabilir. Onun için Arap dilinde bir sözün beliğ oluşu kısa, ama tesirli oluşuna bağlanarak denir ki:
"Sözün en hayırlısı az ama meram ifade edenidir." Yani: "Kısa ama tesirli olanıdır."
Sayfa 97 - Muhammed Emin Yıldırım
"İnsanlarla akıllarının nisbetinde konuşun"
"İnsanların seviyelerine inin"
(Hadis-i Şerif)
Muhatabı tanımak çok önemli ve gereklidir.
Muhatabı doğru tanıma hatibe üç temel esas kazandırır.
a. "Seviyesine göre konuşur."
b. "Kabiliyetlere göre ilişkiye girer."
c. "Muhataba göre mesafe belirler."
Sayfa 96 - Muhammed Emin Yıldırım
O'nun (sas) yanına gelip çoğu kez aynı soruları soran nice insanlara hep farklı cevaplar vermiştir. Bu farkın nedenini araştırdığımızda karşımıza çıkan muhatabın kimliğinin farklılığıdır. Evde yaşlı anne ve babası olan biri gelip: "Ya Resûlullah! En makbul amel nedir?" diye sorarsa ona verilecek cevap: "Anne ve babana daha fazla ihsanda bulunmandır" olacaktır. Cesareti, şecaati dillere destan biri gelip aynı soruyu sorsa cevap: "Allah yolunda öldürmen ve öldürülmendir" olacaktır.
Sayfa 95 - Muhammed Emin Yıldırım
Muhatap Kimdir?
Kastımız din olsa, Müslüman mı,inkarcı mı, yahudi mi, hristiyan mı, fasık mı, münafık mı, sapık mı, muttaki mi ya da muhsin mi?
Kastımız karakter ve mizaç olsa, aceleci mi, sabırlı mı, heyecanlı mı, sakin mi sıcakkanlı mı, asabi mi, yumuşak huylu mu, sert mi?
Kastımız fiziksel olsa, uzun mu, kısa mı, güzel mi, çirkin mi, sarışın mı esmer mi, yaşlı mı, genç mi, şişman mı, zayıf mı, hantal mı, atletik mi?
Sayfa 94 - Muhammed Emin Yıldırım
Muhatap Kimdir?
Bu soruya ancak kimdir sorusunu hangi açıdan sorduğumuzu bilerek yanıt alabiliriz?
Mesela, Amir mi, memur mu, iş ortağı mı? Amca mı, dayı mı teyze mi, hala mı, yada bunların çocukları mı? Hoca mı, üstad mı, alim mi, öğrenci mi, talebe mi yada mürid mi? Esnaf mı alıcı mı, satıcı mı, müşteri mi, komisyoncu mu?
Sayfa 94 - Muhammed Emin Yıldırım
Yaptığı yanlışları büyütüp, bir yanlış için, on sevabı silmemelidir. Muhataptan çıkacak hataların her zaman olabileceğini unutmamalı, hataya hata ile karşılık vereceğine iyilikle muamele etmelidir Unutulmamalı ki ihsan ve iyilik nice zalimleri bile dize getirecek kadar etkilidir.
Sayfa 93 - Muhammed Emin Yıldırım
Hatip muhataba ne gözle bakmalıdır?
İyileştirmek için çaba sarfeden bir tabip gibi bakmalıdır.
Sayfa 93 - Muhammed Emin Yıldırım
Unutulmamalı ki sözün çıkış yeri neresi ise ulaşacağı yerde ona uygunluk arz edecektir. Dilden çıkan söz, muhatabın kulak kepçesine, kalpten çıkan söz muhatabın kalbine varacaktır.
Sayfa 92 - Muhammed Emin Yıldırım