Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

vuslat özgen

İnanç yaşama gücüdür. Eğer insan yaşıyorsa herhangi bir şeye de inanıyordur. Bir şeyler için yaşaması gerektiğine inanmasaydı yaşamazdı. Eğer sonu olan şeylerin aldatıcı olduğunu görmüyor ve anlamıyorsa sonu olan şeye inanır; eğer sonu olanın aldatıcı olduğunu anlıyorsa, sonsuz olana inanmak zorundadır. İnançsız yaşamak mümkün değildir.
Reklam
Kendinin ne olduğunu anlaması için insanın öncelikle tıpkı onun gibi kendi kendini anlamayan insanlardan oluşan gizemlerle dolu insanlığın ne olduğunu anlaması gerekir.
şöyle diyordum kendime: "Her şey gelişiyor, farklılaşıyor, karmaşıklaşmaya ve mükemmelleşmeye doğru gidiyor ve bu gidişi yönlendiren yasalar var. Sen bütünün bir parçasısın. Bütünü ve gelişme kurallarını olabildiğince kavradıktan sonra bu bütün içindeki yerini de, kendini de anlayacaksın."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bugün değilse yarın sevdiğimiz insanlara, bana hastalıklar ve ölümler gelecek (kaç kere geldi bile) ve geriye pis kokularla kurtlardan başka bir şey kalmayacak. Yaptığım işler her ne olursa olsun hepsi unutulacak, er ya da geç ben de olmayacağım. Öyleyse bu kadar çaba harcamak, didinmek niye? İnsan bunu nasıl göremez ve yaşamaya devam edebilir, şaşırtıcı olan da bu işte! İnsan ancak yaşam sarhoşuyken yaşayabilir; ama ayılınca bütün bunların sadece ve sadece bir aldatmaca, hem de aptalca bir aldatmaca olduğunu görmezlik edemez! Tam öyledir işte, hatta komik ve nükteli bir şey de yok bunda, düpedüz acımasız ve aptalcadır.
bu yüzden de neyin iyi, neyin gerekli olduğuna karar verirken insanların ne söylediğinin ve ne yaptığının değil, ilerlemenin de değil, kendi yüreğimle hissettiklerimin önemli olduğunu biliyorum.
Reklam
İnsan öldürmek kolay, ama kan ruhuna da sıçrar. İnsan öldürenin ruhu kanar. Kötü bir insanı öldürünce kötülüğü de yok ettiğini sanırsın, sonra bir bakarsın ki yok ettiğini sandığın kötülükten daha beteri senin içinde büyüyor. Musibete boyun eğersen, gün gelir musibet de sana boyun eğer.
İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş. Seven insan Tanrı'nın, Tanrı da onun içindedir, çünkü Tanrı sevgidir.
Ay! Ay! Yalancı ay! Zekâdan harap olanları dinlendiren hayal gibi, güneşten bunalanları da teselli eden sensin!
Seyahat, hele deniz seyahati, ruhun bütün dertlerine devadır.
Reklam
Aydınlığı, özgürlüğü ara; yaşamın kötülükleri üstüne fazla derinden kafa yorma.
(Dünyada hiç yaşlı kadın yoktur anlamına gelmiyor bu; yani, sevdiği ve sevildiği sürece hiçbir kadın yaşlanmaz, demek.)
Çok büyük zorluklarla karşılaşsan da karamsarlığa kapılma, sonunda her şey iyiye dönecektir. Ayrıca işin başında hiç kimse tam istediğini yapamaz.
Karanlıkta iki gölge, umutsuz, ağır alacakaranlıkta birbirine uzanıyor. Elleri birleşiyor ve ışık, yüz altın kupadan dökülen bir güneşmişçesine sel olup yayılıyor.
Sayfa 361Kitabı okudu
"Bir mızrağı baston niyetine kullanabilirsin ama doğasını değiştiremezsin."
Sayfa 205Kitabı okudu
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.