Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet

Ahmet
@estelli47
Solmaya Mahkûm Bir Hayatta, Olmaya Çalışan Aciz Bir Kul .
Edebiyatımızı baştan aşağı istila etmiş olan en incesinden, en kabasına dek aşk ve cinsel tutku tasvirleriyle dolu şu mahut romanları anımsadığınızda... günümüzdeki iğrenç kliplerle süslenen bayağı aşk şarkılarını vb. düşündüğünüzde ister istemez, toplumumuzda bugün geçerli olan sanatın tek bir hedefinin bulunduğunu, o hedefin de ahlaksızlığı en geniş ölçüde yaymak olduğunu görürsünüz.”
Reklam
Bugün sanat adı altında üretilen eserler, enerjilerini insandaki şehvet ve şiddet duygularını istismar etmeye harcıyor.
Sanat adı altında sahnede soyunmak, kendini cinsel objeye dönüştürmek, bedenini insanların gözüne sokmak, küfürle mizah yapmak da dahil ne yapılırsa yapılsın, paşa paşa saygı duymak mı zorundayız? Sanat, toplumun dokunmaması gereken bir zırh mı? Sanat her şeyi aklayan bir iksir mi? Nedir Sanat?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tevsi-i maişet (maişetini arttırmak)derdiyle geçmekte ömrün; /Söyle şeyhim, ne zaman muselman olacaksın?' Kaynak: ‘Söyle şeyhim, ne zaman muselman olacaksın?' SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL
Yahya Kemal Beyatlı'dan
'(...)  Top gürleyip oruç bozulan lâhzadan beri, Bir nurlu neş'e kapladı kerpiçten evleri. Yâ Rab, nasıl ferahlı bu âlem, nasıl temiz! Tenhâ sokakta kaldım, oruçsuz ve neş'esiz... Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı Hadsiz yaşattı rûhuma bir gurbet akşamı. Bir tek düşünce oldu tesellî bu derdime; Az çok ferahladım ve dedim kendi-kendime: "Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür; Mâdemki böyle duygularım kaldı, çok şükür." Evet, oruçsuzluğunu acı çekerek, bütün samimiyetiyle böylesine derinden itiraf eden ve bizim manevî hayatımıza uzaktan da olsa, imrenişini bu kadar güzel yansıtmış az şair vardır. Haksöz Dergisi Selahattin Eş Çakırgil
Reklam
1992'de Bosna'da da aynı şey olmuştu. Yine Rus destekli Sırplar insanları vahşice katlettiler. NATO, Amerika ,Avrupa üç yıl izledi. Zalimler mazlumları ezer. Yardım eli uzatmazlar. İman başka izzet yoktur.
Allah; Rusya'dan, Amerika'dan, Çin'den, NATO'dan büyüktür.
Emperyalizm, şeytanın sultanlığını yani hakimiyetini yaygınlaştırmak demektir. Emperyalizm işgal, gasp temelli yayılma ve sömürü demektir. Sömürgeciliğin farklı emperyalist yüzleri vardır. Roma Emperyalizmi ve bugünkü varislerinin kirli yüzleri var, ABD Emperyalizmi var, Siyonizm var, Rus emperyalizmi var. Hepsi de şeytanlaşma sürecinde. Hepsi de yeterli gücü olmayan ülke ve halklar üzerinde fahşanın, münkerin, bağyın ve her türlü zulmün yani şeytanlaşmanın sultanlığını gerçekleştirmek, müktedirliğin keyfiliğini tadacak insan şeytanları olmak için rol üstleniyorlar. Kaynak: Şeytan’ın hakimiyetine boyun eğmemek! HAMZA TÜRKMEN
Müslüman olduktan sonra hayatınızda ilk olarak neler değişti? Müslüman olduktan sonra ilk olarak kız arkadaşım Stefanie’ye evlilik teklif ettim. Çünkü yıllardır birlikte yaşıyorduk ve İslam bir Müslüman’a nikahsız yaşama izni vermiyordu.  Stefanie’ye kendisinin Müslüman olmak zorunda olmadığını, İslam’ın gayri müslim kadınlarla evliliğe izin verdiğini, eğer kabul ederse kendisiyle evlenmek istediğimi söyledim. Stefani evlilik teklifimi kabul etti. Nikâh günü geldi ve nikâhımızı kıyacak olan Somalili Adem Yusuf Hoca’nın evine gittik. Adem Yusuf hem benim hem de eşimin tanıdığı bir Müslüman’dı.  Adem Yusufoldukça neşeli bir şekilde “Sana güzel bir sürprizimiz var” dedi. Ben ilk başlarda ne olduğunu anlayamadım. Daha sonra Stefanie çantasından çıkardığı örtüyle başını örttü. Somalili Hoca bana yine neşeyle gayrimüslim bir kadınla değil; Müslüman bir kadınla evleneceksin dedi ve Stefanie Kelime-i Şehadet getirmeye başladı. Ben hem çok sevindim hem de duygulandım. Stefanie de Müslüman olmaya karar vermiş ve Somalili Hoca ile nikâh öncesi konuşup bana sürpriz yapmak için anlaşmışlar. Benim için gerçekten unutulmaz bir gündü. Evde başta Somalililer olmak üzere birçok ülkeden Müslüman aileler vardı. Hep birlikte yemekler yedik, eğlendik. O gün hem Stefanie Müslüman oldu hem de nikâhımız kıyıldı. Kaynak: Yüzlerce insanın İslam’a girmesine vesile olan Hollandalı Yakup - ADEM ÖZKÖSE
Reklam
İslam’ı araştırma sürecinizde Peygamberimizin hayatından sizi en çok neler etkiledi ? Hz. Muhammed’in hayatı tüm yönleriyle etkileyici bir hayattı. O insanlara nasıl bir kul, nasıl bir baba, nasıl bir devlet başkanı, nasıl bir insan olunacağını gösteriyordu. Fakat beni asıl etkileyen Kuran’daki Hz. Muhammed’le ilgili bir ayet oldu. Bir gün Tevbe Suresi’nin Flemenkçe tercümesini okurken surenin sonlarına doğru şöyle bir ayetle karşılaştım: “Andolsun ki içinizden size öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.” Bu ayeti okuyunca kendi kendime “İşte benim inanacağım peygamber budur.” dedim. Çünkü Hz. Muhammed ilahi bir varlık değil; benim gibi bir insandı. İncil Hz. İsa’yı ilahi bir varlıkla özleştirip onun insani yönlerini yok ederken, Kur’an Hz. Muhammed’in insanların içinden çıkan insan bir peygamber olduğunu haber veriyordu. Bu beni çok etkiledi. Çünkü insan ilahi bir varlığı kendine örnek alıp ona benzeyemez. Fakat kendisi gibi bir insan olan bir peygamberi örnek alıp ona benzemeye çalışabilir. Kuran’daki bu ayeti okuduktan sonra İslam’la ilgili araştırmalarımı daha arttırdım. Kaynak: Yüzlerce insanın İslam’a girmesine vesile olan Hollandalı Yakup - ADEM ÖZKÖSE
İslam’ı araştırmaya başladıktan sonra nasıl bir dinle karşılaştınız? Hristiyanlıktan uzaklaşmamın sebeplerinden biri de yaratıcının tek olduğuna, Hristiyanlıktaki gibi üçlü olmadığına yönelik şahsi inancımdı. İslam’daki yaratıcı inancının tek olması beni mutlu etse de buna pek fazla şaşırmadım. Daha sonra Kur’an okumaya başladım. Kuran’daki peygamber kıssalarının bir benzerleri, Hz. Musa veya Hz. İsa’nın hayatları İncil’de de vardı ve bu kıssaları biliyordum. Bunlar da beni şaşırtmadı. Beni asıl şaşırtan ise Kuran’ın yeni bir peygamberin gelişini haber vermesiydi. Bu bana oldukça ilginç geldi ve araştırdıkça Hz. Muhammed’in hayatından etkilenmeye başladım. Kaynak: Yüzlerce insanın İslam’a girmesine vesile olan Hollandalı Yakup - ADEM ÖZKÖSE
İnanın şu hayatta en mutlu olduğum şeylerden biri de akıllı, gayretli, İslam’ın ve insanlığın hayrına güzel işler yapan, hayatıyla çevresindekileri kendine hayran bırakan bir Müslüman’la karşılaşmak.
866 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.