Editörün notu:
Balkanlar’da Bulgarlar, Kırım’da Ruslar, Doğu Türkistan’da
Kızıllar, Kıbrıs’ta Rumlar; Türkleri mankurtlaştırmaya çalışırken
biz eli kalem tutan Türkler
her biri ile ilgili sesimizi çıkartmaya devam edeceğiz.
Sanılmasın ki bu sesler ne ilktir ne de son olacak.
“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça...”
Türkistan!
Kırım!
Balkanlar!
Kıbrıs!
Diye haykırmaya ve yazmaya,
Türk’ü mankurtlaştırmaya çalışanlar ile
savaşmaya devam edeceğiz.
Savaşlar her zaman top ile tüfek ile olmaz.
Kalem ile, spor ile ve sanat ile de olur.
Müfide Ferit Tek’in Aydemir’inin de dediği gibi:
“Türk olan her yer memleketimiz, üzüntüde olan her insan
sevgilimiz, ailemizdir.”
Gök girsin, kızıl çıksın!
Yom vereyim hânım:
Yerli Karadağların yıkılmasın!
Gölgelice kaba ağacın kesilmesin!
Kan gibi akan görklü suyun
kurumasın!
Kanatlarının ucu kırılmasın!
Kaadir seni namerde muhtaç etmesin!
Koşarken ak-boz atın sürçmesin!
Çaldığında kara polat öz kılıcın
kedimlesin!
Dürtüşürken ala gönderin ufanmasın!
Aksakallı baban yeri cennet olsun!
Ak pürçekli anan yeri uçmak olsun!
Allah’ın verdiği umudun kırılmasın!
En sonunda arı imandan ayırmasın!
Ak alnında beş kelime dua kıldık,
kabul olsun!
DEDE KORKUT DUASI
“Sönmüş kalpleri
ne ile yandırmalı?
Basireti kesmiş perdeleri
ne ile kötermeli (kaldırmalı)?
Gaflet sahrasında serilip
kalmış koca bir milleti
ne ile ayağa
turguzmalı(kaldırmalı)?”
GASPIRALI İSMAİL
Bitirirken:
Bizler yazdık sizler de destek olup alınız. Ricamızdır.
Kitabın yazar telifi, katkı sunan tüm kalemler ile beraber
belirleyeceğimiz bir Doğu Türkistan’a yardım vakfına gönderilecektir.
Dileriz ki kalemlerimiz merhem olur yaralara. Rabbim inanan kullarını vicdanından etmesin. Başımızı her yastığa koyduğumuzda kalbimiz “Vicdan! Vicdan!” diye atmaya devam etsin ve kalp gözü göz ile birleşsin ki kitabımızdaki tüm sesleri ve daha sonra ve hep, nice sesleri de en yüksek şekilde duyuralım, duyurmaya devam edelim inşallah sağlıkla, hürmetle!
Lavinya Öz
And olsun geceye, gündüze
And olsun karaya, denize,
And olsun kaleme, kağıda,
Bir millet yarattım doğuda!
Türk diye bir yüce ad verdim.
Önüne kılavuz kurt verdim
En üstün değerli erdemi,
En güzel ülkeyi yurt verdim.
Donattım ruhunu imanla
Kolunun gücünü sert verdim
Ve onu mazluma sığınak,
Zalimin başına dert verdim
Malazgirt Destanı/
NİYAZİ YILDIRIM
GENÇOSMANOĞLU
“Ey kandaşım!
Şunu zihnine koy ki:
Soyunun eşi yok
altında göğün!
Soyun öylesine seçkin
bir soy ki:
Onunla her yerde,
her zaman öğün!”
Oğuzlama/
BASRİ GOCUL
Deme bana:
“Oğuz, Kayı, Osmanlı.”
Türk’üm,
bu ad
her unvandan üstündür...
Yoktur Özbek, Nogay,
Kırgız, Kazanlı,
Türk milleti bir bölünmez
“bütün”dür.
Yeni Hayat/
ZİYA GÖKALP
“Yayılır benzeriz çığa
Toplanır benzeriz dağa
Ve devlet denen otağa
Tuğ olmuşluğumuz vardır!
Kayı, Kınık, Afşar, Yörük
Bu temelde yoktur çürük
Bu yürek attıkça Türk Türk
Ün salmışlığımız vardır!”
NİYAZİ YILDIRIM
GENÇOSMANOĞLU