O zaman adalet tam anlamıyla vardı. Şimdiki gibi çıkar ve kayırmaların etkisiyle bozulmuyordu. Genç kızlar, hiç bir saldırıdan korkmayarak ve çekinmeyerek her yere gidebilirlerdi.
Bir tek sen böyle yürürsün, sen yürürken dünyanın bütün yolları düzmüş veya önündeki görünmez bir varlık yolları senin için düzeltiyor-muş gibi geliyor insana.
Eğer gerçekten kendimizi karşıdakinin yerine koyabilsek, bombalar olmazdı. Politikacılar gözümüzün içine baka baka yalan söylemezlerdi. Çocuklarımızı dövemezdik, maçlarda rakip taraftarların annelerine küfretmezdik. Öğretim üyeleri aynı dersi yirmi sene aynı ezberle anlatmazdı.